izleryazar Film Ödülleri – 2016

2015 çok sayıda iyi filmin çıktığı bir yıl olsa da “çok iyi” film sayısının epey az olduğu bir yıl oldu. Böyle bir ortamda benim için aradan sivrilmeyi başaran film ise dokunaklı film Room oldu. Belki başka bir yıl olsa izleryazar Film Ödülleri’nde şansı bu kadar yaver gitmeyebilirdi ama bu yılın bana kalırsa net bir şekilde en iyisiydi Room.

Room’un çok iyi bir film oluşunun arkasındaki en önemli faktörlerden biriydi Lenny Abrahamson. Özellikle küçük oyuncu Jacob Tremblay’den yılın en iyi performanslarından birini elde etmesi kesinlikle takdire şayan.

Sayısız unutulma filme imzasını atan DiCaprio bu yılın da en çok konuşulanlarından biri oldu. Şahsen The Revenant’tan daha iyi olduğu pek çok performansı olduğunu düşünüyorum ama bu The Revenant’ta da şahane olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Yılın en iyisi.

Short Term 12 ile tanıdığım ve hayran kaldığım Brie Larson çok geçmeden Room ile hak ettiği yere geldi. Room’daki performansı muazzam ve bana kalırsa yılın en iyisi.

Tecrübeli bir oyuncu olmasına karşın pek çok kişi gibi Mark Rylance’ı ben de Bridge of Spies ile tanıdım. Endişesiz Rus ajanı Abel rolüyle Rylance yılın en etkileyici performanslarından birini sergiledi.

İtiraf etmek gerekirse bu kategoride hile yaptım ve Alicia Vikander’ın The Danish Girl performansına yardımcı oyuncu kategorisinde yer verdim. Aslında rahatlıkla başrol kabul edilebilir ama bu yıl üç harika performans sergileyen Alica Vikander’a ödül vermemeye gönlüm elvermedi. Hem koskoca Akademi bile bu kategoride kabul etmiş? Neyse The Danish Girl’de harikalar yaratan Alicia Vikander kategori fark etmeksizin ödül hak ediyor.

Spotlight’taki hiçbir oyuncunun performansı çok gösterişli değildi ama herkes işini çok iyi bir şekilde yapınca ortaya çok iyi bir sonuç çıkmış. Bana göre yılın en iyi toplu oyunculuk performansı Spotlight ekibinindi. Başrollerinden kısa süre alan konuk oyuncularına kadar… The Hateful Eight’in yıldızlarla dolu kadrosu ise Spotlight’ı en çok zorlayan kadro oldu.

Room’un çok başarılı olduğu noktalardan birisi de senaryosuydu. Özellikle filmin ilk yarısındaki senaryo muhteşemdi. Ex Machina, Inside Out hem çok orijinal olup hem de bunu iyi kotaran senaryolara sahip diğer filmlerdendi.

Star Wars serisinin yeniden uyanışında başarılı noktalardan biri kusursuza yakın kurgusuydu.

Geçen yıl Lubezki’nin Birdman’ine hayran kalmıştım ama ödülü verememiştim, bu yıl ödülü teslim etme vakti. Carol ve Bridge of Spies’ta da muhteşem görüntüler filmden aldığım keyfi arttırır nitelikteydi.

Son Spielberg filminin en iyi noktalarından biri kaliteli prodüksiyonuydu. Her şey yerli yerindeydi. Carol ve The Revenant, Bridge of Spies’ın en sıkı rakipleri oldular.

Zayıf senaryosuna rağmen Carol’ı izlemeye değer klas bir film yapan noktaların en önemlilerinden biri kaliteli müzikleriydi.

Fifty Shades of Grey belki kötü bir filmdi ama iki muhteşem şarkıyı bizlere sundu. Tüm yıl boyunca severek dinlediğim Love Me Like You Do bence ödülü hak ediyor. Son Spectre şarkısı da Adele’in Skyfall’u kadar olmasa da iyiydi. Rudderless ise şarkılarına hayran kaldığım bir yapım olarak bu kategoriye damga vurdu.

Yüksek kaliteli efektleriyle Star Wars: The Force Awakens bu kategoride yılın en iyisiydi. Gerçekçi bir film olmasına karşın The Walk’un görsel efekt işçiliği de takdire şayandı, Oscar’a aday olamaması kabul edilemez bir durum.

Doğrusu hakim olmadığım ve pek önemsemediğim bir teknik kategori ses kategorisi ve burada bu yıl The Martian’ı ödüle layık gördüm.

Sadece güldürme amacı güden klasik komedilerin yarıştığı bu kategoride geçen yıl devam filmleri egemendi bu yıl ise Türk filmleri egemen oldu. Burak Aksak’ın iki filmi ilk iki sırayı alırken çok sevdiğim dizi Geniş Aile’yi sinemaya taşıyan Geniş Aile: Yapıştır da listede yer aldı.

Bu yıl ne yazık ki sadece iki animasyon izleyebildiğimden bu kategoride sadece kazanan ismi açıklamayı uygun gördüm. Inside Out sadece bu yılın değil son yıların en iyi animasyonlarından biriydi. İzlediğim diğer animasyon Anomalisa da gayet başarılıydı ama Inside Out ile yarışacak kapasitede değildi.

Çok sevmeme rağmen diğer kategorilerde yer veremediğim filmleri anmak adına bu özel ödül kategorisini oluşturdum. Bu yıl kategorinin kazananı benim için yılın başarılı yapımlarından biri olan gençlik filmi Paper Towns oldu. Maalesef film kötü yorumlar aldı ama bence gayet başarılıydı. “Guilty pleasure” olarak hissetmemizi sağlayanlar utansın. Anomalisa, Southpaw, Joy, Chappie ve Concussion sevmeme rağmen hiçbir kategoride adaylığa layık göremediğim iyi sayılabilecek filmlerdendiler.