izleryazar Film Ödülleri – 2019

Efsane müzik grubu Queen’i beyazperdeye taşıyan Bohemian Rhapsody, yılın en sıra dışı sinema deneyimiydi. Birbirinden efsane şarkıların hikayelerini izlemenin yanında Freddie Mercury’nin hayatına bakış atmak, Live Aid’i yerinde yaşamışçasına hissetmek unutulmazdı…

İlk kez izlediğim Lübnan’lı yönetmen, yılın en başarılı işlerinden birine imza attı. Capernaum’un etkileyiciliğinde, doğallığında onun payı çok büyüktü…

Freddie Mercury rolünü alarak çok ağır bir topun altına girerek bunun üstesinden gelmeyi başardı. Eğer performansı bu derece başarılı olmasaydı filmin bu derece etki yaratması beklenemezdi. Güçlü rakiplerinin arasında ödülü en çok hak edendi…

Tıpkı geçen yıl olduğu gibi bu yıl da kadın oyuncu kategorisi rekabetin en zor yaşandığı kategori oldu. İlginçtir altı adaydan üç tanesi ödül sezonu boyunca yardımcı oyuncu olarak pazarlanmaya çalıştı, bence hepsi de net şekilde başrollerdi. Bu isimlerden biri olan Emily Blunt, A Quiet Place’in en iyi noktalarındandı. Üst düzey performansıyla ödülün sahibi oldu.

Her ne kadar adayların hepsi de başarılı olsalar da ödülü teslim edecek kişiyi belirleme konusunda zorlandığım kategorilerden oldu. Çünkü hiçbirisi de çok çok güçlü performanslar değildi. Fakat bu birbirine yakın isimler arasında az farkla da olsa öne çıkan isim filmde Melissa McCarthy ile harika bir ikili olan Richard E. Grant oldu.

Widows’un yıldızlarla dolu kadrosunda sürpriz şekilde öne çıkan isim oldu. Performansı kusursuza yakındı ve filmin ilgi çekiciliğine ciddi katkıda bulundu.

Birbirinden iddialı adaylarla seçim yapmanın zor olduğu bu kategoride bu yılın en çok öne çıkanı üç kadın yıldızıyla bir performans gösterisine dönüşen The Favourite oldu…

Senaryo bir film için en önemli unsurlardan biri şüphesiz. Bu yıl da seçenekleri altıya indirmenin bir hayli zor olduğu kategoride kazananı belirlemek de aynı şekilde zordu. Neticede üç saat boyunca bir an bile sıkmayan senaryosuyla Ahlat Ağacı, ödülün sahibi oldu. Eighth Grade, The Guilty, Bizim İçin Şampiyon, Private Life ve Capernaum da onlarca güçlü rakip içerisinden adaylığı almayı başardılar.

Neredeyse hiç düşmeyen temposuyla, finalinde ulaştığı zirveyle Bohemian Rhapsody bu kategoride ödülün sahibi oldu. En iyi film kategorisinde olanların yanı sıra Vice’ın da bu kategoride varlığı çarpıcı oldu.

Belki Roma’ya herkes kadar bayılmadım ama genel anlamda beğendim. Bunda da ana sebep muhteşem görüntü yönetimiydi. Kategorideki diğer adaylar da büyüleyici görüntülerle kendilerine hayran bıraktılar…

Birbirinden çok farklı kategorilerde prodüksiyon başarısına imza atan filmler arasından Alman filmi Never Look Away bir adım, hatta aslına bakarsanız birkaç adım öne çıktı. Ay atmosferini sinemaya getiren First Man, başarılı saç ve kostüm tasarımlarının yanında bizi adeta konserdeymişiz gibi yaşatan Bohemian Rhapsody, geleceğe farklı bir bakış yapan Ready Player One, nostaljik atmosferiyle Arif v 216 ve birbirinden başarılı makyajlarıyla Vice bu kategorinin diğer adayları oldular…

Geçtiğimiz yıl müzik kullanımına çevrilen bu kategori genişleyen kapsamıyla tercih yapmanın zorlaştığı bir kategori haline geldi. Müziklerin, şarkıların filme katkısını ölçen bu kategoride kazanan muhteşem soundtrack albümüyle A Star Is Born oldu. Kategori eski kapsamında olsa Justin Hurwitz’in eşsiz müzikleriyle ödülü çok rahat alacak First Man kategorinin bir diğer önemli filmiydi…

A Star Is Born’un üç adayla birden yer alarak damga vurduğu kategoride kazanan Lady Gaga’nın seslendirdiği “I’ll Never Love Again” oldu. Belki Shallow bütün övgüleri aldı ve hak etti de ancak bu şarkı da en az onun kadar etkiliydi ve filmin en duygusal anlarını yaşattı. Diğer adaylar da filmden sonra da defalarca dinlenebilecek şarkılardı.

Steven Spielberg öylesine büyülü bir dünya yaratmış ki bu kategoride ödülü belirlemek çok kolay oldu. Çok zor olabilecek bir işin üstesinden muhteşem bir şekilde gelinmiş. Keşke daha fazla kategoride Ready Player One’a şans verebilseydim…

Kazananı belirlemenin zor olmadığı kategorilerden biri oldu. Bohemian Rhapsody’de ses anlamında her şey çok başarılıydı.

Güldürme amacını ön planda tutan filmleri ödüllendiren bu kategoride Sundance Film Festivalinde büyük ödülü almayı başaran Tolga Karaçelik filmi Kelebekler oldu ve bu kategorideki ödül bir kez daha bir yerli yapıma gitmiş oldu.

Neredeyse her yıl olduğu gibi az sayıda film izleyip izlediklerimin hepsini sevdiğim bir kategori oldu. Özellikle Incredibles 2, yıllar sonra gelen ikinci filmle bu yılın en eğlenceli işlerinden birine dönüştü ve ödülün de sahibi oldu.

Çok sevmeme rağmen diğer kategorilerde yer veremediğim filmleri anmak adına oluşturduğum bu kategoride bu yılın öne çıkanı A Simple Favor oldu. Pek çok kategoride adaylığa çok yaklaşıp son anda kaçıran film, pek çok yönden yılın izlemeye değer iyi filmlerindendi. Adaylar arasına giren diğer filmler de aynı şekilde genel anlamda çok iyiydiler. Özellikle nicelik anlamında zengin bir yıl olan 2018’de mansiyon listesini dahi es geçen ve buraya dahi giremeyen pek çok iyi film kaldı…