Good Will Hunting’in yönetmeni olarak ün kazanan Amerikalı yönetmen Gus Van Sant, 2008 yılında Sean Penn’e Oscar kazandıran filmi Milk sonrasında kariyerinde düşüşe geçmişti. Bu yıl Sundance’te gösterime giren “Don’t Worry, He Won’t Get Far on Foot” ile yönetmen yeniden kariyerinde yükseliş sinyalleri gösterdi. Film belki tutkulu bir hayran kitlesi edinmedi ve yılın az kişiye ulaşan filmlerinden biri oldu ama aldığı olumlu eleştiriler ve yıldız oyuncu kadrosuyla bende ilgi uyandırmayı sürdürdü…

Geçirdiği bir trafik kazası sonrasında tekerlekli sandalyeye mahkum olan ünlü karikatürist John Callahan’ın (Joaquin Phoenix) gerçek hayat hikayesini, kendi yazdığı kitaptan esinlenerek anlatıyor filmimiz. Küçük yaşlardan itibaren alkol bağımlılığı altında olan John’un kazadan sonra alkolü bırakma hikayesi ilham kaynağı olabilecek türden bir hikaye. Film boyunca John’un hem kazadan önceki hem kazadan sonraki halini bir hayli karmaşık şekilde ilerleyen bir kurgu içerisinde izliyoruz… John’un adsız alkolikler toplantısında tanıştığı Donny (Jonah Hill) ve tedavisi sırasında tanıştığı Annu (Rooney Mara) bu kurtuluş mücadelesinde önemli bir yere sahip oluyor…

“Don’t Worry, He Won’t Get Far on Foot”, ilgi çekici ve ilham verici bir hayatı konu alsa da bir film olarak ortalamanın üzerine çıkamıyor. Bana göre filmin en büyük sorunu da en güçlü yanı olacağını düşündüğüm oyunculuklardaydı. Daha doğrusu oyuncuların hepsinin saç ve kostüm tasarımlarıyla yapaylaştırılmasındaydı. Joaquin Phoenix yaşayan en yetenekli oyunculardan biri belki ama buradaki performansı birkaç sahne dışında doğrusu beni hiç tatmin etmedi. İzlemeden önce Jonah Hill’in filmin başrollerinden biri gibi olduğunu düşünüyordum ama filmdeki etkisi oldukça düşük seviyedeydi. Donny karakteriyle belki komedi katmış belli sahnelerde ama uzun peruğuyla filmi ciddiye almayı zorlaştıran karakterlerden biri oldu benim için. Yer aldığı her filme değer katan oyunculardan biri olan Rooney Mara’nın buradaki karakterini de izlemekten keyif aldım ama filmde kendisinin oynadığı Annu karakterinin içi hiç doldurulamamış ve filmin artılarından biri olabilecek bir konu eksilerinden olmuş…

Filmin 1 saat 54 dakikalık süresi aslında normal koşullarda bir film için normal bir süre belki ama “Don’t Worry, He Won’t Get Far on Foot” bu süreyi daha fazla hissettirdi. İlgi çekici üç beş sahnesinin dışında ne yazık ki benim için yılın beklentiyi karşılayamayanlarından biri oldu. İzlemezseniz bir şey kaybetmezsiniz…

Don't Worry, He Won't Get Far on Foot

5.5

Puan

5.5/10

Yorum Yazın

Email adresiniz yayınlanmayacak.