Bu yılki Sundance Film Festivalinin ilgi gören filmlerinden bir tanesi yönetmen & senarist Kitty Green’in ilk filmi olma özelliği taşıyan The Assistant oldu. Ozark’ta bayılarak izlediğim Julia Garner’ın varlığı nedeniyle merak ettiğim film ne yazık ki bir hayal kırıklığı oldu…

Jane (Julia Garner), iyi bir film yapımcısı olma hayali kuran genç ve eğitimli bir kadındır. Kısa bir süre önce önemli bir yapım şirketinde bir yapımcının asistanı olarak işe başlamıştır. Şirketteki her türlü angarya işi yapmaktayken patronunun konumunu kötüye kullanan biri olduğunu keşfetmeye başlar…

Bir asistanın bir gününü ele alan The Assistant, #MeToo hareketiyle ilgili yapılmış filmlerin en sonuncusu. Hikayenin direkt bir yapım şirketinde geçmesinden yola çıkılarak doğrudan Harvey Weinstein’i hedef aldığı da söylenebilir. Fakat film, bu konuya dair yeni bir söz söylemekten uzak ve belki de konuyu olabilecek en yavan şekilde ele alıyor. Filmin 1.5 saatten kısa süresine karşın, filmdeki pek çok sahne süre doldurulmak için çekilmiş hissettiriyor. Filmin can alıcı tek bir sahnesi var ki tek sahne için film çekmenin akıl alır bir yanı yok…

Senaryo fakiri filmdeki tutunulacak en büyük dal filmi izleme sebebim olan Julia Garner’ın başarılı performansı. Ona eşlik eden Matthew Macfadyen, Makenzie Leigh, Kristine Froseth gibi isimler de fena değiller… Oyunculukların yanı sıra filmin sinematografisi de başarılı. Zaten sinematografinin başarısı olmasa senaryonun zayıflığı iyiden iyiye göze batacakmış. Yönetmen, sıradan mekanlardan güzel görüntüler çıkarmayı başarmış.

Anlayacağınız The Assistant, teknik açıdan eli yüzü düzgün bir film olsa da bu yılki uzak durmanız gereken filmlerden biri. Her 5-10 dakikalık kısa film fikrini uzun metraja çevirmeye çalışan yönetmenleri cesaretlendiren pozitif eleştirmen yorumlarını anlayamayacağım…

The Assistant

3.5

Puan

3.5/10