2014 çıkışlı ilk filmi Ex Machina ile son yılların en başarılı bilim-kurgularından bir tanesine imzasını atan Alex Garland, 2018’deki Annihilation ile beklentileri tam anlamıyla karşılayamasa da takip etmeye değer yönetmenlerden biri olduğunu kanıtlamıştı. Garland, bu kez ise televizyona geçiş yaparak FX’e iddialı bir bilim-kurgu mini dizisi hazırladı. Alex Garland’ın televizyona nasıl bir şey yapacağını merak etsem de Devs için ilk gelen yorumlar heyecanımı kaçırmıştı. İlk bölüme göz atıp kaçarım gözüyle şans verdiğim dizi, ilk bölümden beni devamına ikna ettiği gibi son bölümlere doğru artan temposuyla ekrana kilitlemeyi başardı…
Lily Chan (Sonoya Mizuno), erkek arkadaşı ile birlikte büyük bir teknoloji şirketinde çalışan bir bilgisayar mühendisidir. Erkek arkadaşı Sergei (Karl Glusman) terfi alarak şirketin gözbebeği konumundaki ve son derece gizlilik taşıyan, kimsenin ne yaptığını bilmediği “Devs” adlı bir departmana transfer olur. İkili bu gelişmeyi heyecanla karşılasa da Sergei’in ortadan kaybolmasıyla Lily kendini büyük bir maceranın içinde bulur…
İlk bölümleriyle polisiye tadında başlayan Devs, daha çok taşıdığı gizem sayesinde kendini izlettirmeyi başarıyor. Bölümler ilerledikçe işin polisiye kısmı yerini gittikçe bilim-kurguya bırakıyor. Diziyi asıl ilgi çekici kılan da zaten bu bilim-kurgu tarafı. Bahsettiğim bilim-kurgu da Alex Garland’ın diğer yapımlarından alışık olacağımız üzere felsefik tarafı yoğun bir bilim-kurgu. Henüz izlememiş olanlar için sürpriz bozmamak adına detay vermek istemesem de dizinin sordurduğu soruları oldukça beğendiğimi, verdiği cevapların da kendi içinde oldukça tutarlı olduğunu söylemeliyim. Yani karşımızda gayet sağlam temeller üzerine kurulmuş üst düzey bir felsefik bilim-kurgu var. Diziyi bitirdiğinizde uzun süre üzerinde düşünmeye devam edeceksiniz, muhtemelen bununla da yetinmeyip fazlasını araştırma isteği duyacaksınız…
Her ne kadar önemli bir yönetmenin kaliteli bir dizisi olsa da Devs büyük ihtimalle pek popülerleşen bir dizi olmayacak. Bunun sebebi de dizinin özellikle ilk bölümlerinde fazla ağır, kasvetli bir dizi olması. Özellikle günümüz dizi izleyicisinin bol seçenek arasında fazla sabrının olmadığı düşünülürse büyük ihtimalle diziye şans veren çoğu kişi dizinin vardığı muhteşem noktalara ulaşamadan diziyi terk edecek. Keşke ilk bölümlerde süre bu kadar bonkör kullanılmasaymış…
Dizinin çok tartışılan noktalarından bir diğeri de başrolü Sonoya Mizuno’nun performansı. Ex Machina ve Maniac gibi yapımlardan da tanıdığımız oyuncunun kötü bir oyuncu olduğunu düşünmüyorum. Fakat buradaki karakteri başrol için fazla donuk kalmış. Daha kolay ulaşılabilir bir başrol performansıyla belki dizinin ilk bölümlerdeki akıcılık sorunu bu kadar göze batmayabilirdi…
Sonoya Mizuno’ya eşlik edenler arasında ise önemli isimler yer alıyor. Parks and Recreation’daki komik hallerini pek sevdiğim Nick Offerman, bu kez epey ciddi bir rolde. Teknoloji şirketinin başındaki Forest karakterini oynayan oyuncu, çok katmanlı karakteri gayet iyi şekilde oynuyor. Forest karakteri zaten dizinin gizem faktörünü canlı tutmaktaki en önemli karakter durumunda… Onun baş yardımcısı diyebileceğimiz, Devs’in başındaki Katie karakterinde de Alison Pill oldukça başarılı…
Yaklaşık 40-45 dakikalık 8 bölümden oluşan Devs, FX’in son dönemde imza attığı en başarılı dizilerden biri. Keşke ilk bölümlerdeki olay yoğunluğu arttırılıp 6 bölüme dönüştürülseymiş ama bu haliyle de son yıllardaki en özgün, en izlenmeyi hak eden işlerden biri. İzlediği diziyle iyi vakit geçirmeyi umanlardan ziyade izlediği dizinin kendisine bir şeyler katmasını isteyen, izledikten sonra onun üzerinde düşünmeyi seven izleyiciye kesinlikle tavsiye ederim ve dizinin en iyi bölümlerinin açık ara bir şekilde son bölümleri olduğunu bir daha hatırlatmayı görev bilirim…
Devs 1. Sezon
