Dünya sinemasının unutulmaz kadın oyuncularından biri olan Sophia Loren, 1962’de yabancı bir filmle kadın oyuncu Oscar’ı kazanan ilk oyuncu olarak da tarihe geçmişti. Son olarak 2009 yapımı Nine’ın yıldızlar karmasında yer alan İtalyan oyuncu, bu filmin ardından ise iyice köşesine çekilmişti. Sophia Loren’i köşesinden çıkarıp yeniden Oscar aday adayları arasına alan iş ise oğlu Edoardo Ponti’nin yönetmenliğini üstlendiği ve Romain Gary’nin “Onca Yoksulluk Varken” adlı popüler romanının ikinci kez sinemaya uyarlaması olan Netflix filmi “The Life Ahead” oldu. Daha önce Fransız yapımı olarak 1977’de “Madame Rosa” adıyla uyarlanan kitap, o yıl Oscar’da “yabancı dilde en iyi film” ödülünü kazanmıştı. Bu kez ise bir İtalyan uyarlaması aynı başarıyı tekrarlamaya çalışacak…
Madam Rosa (Sophia Loren), Yahudi soykırımından sağ çıkmayı başarmış eski bir hayat kadınıdır. Şimdilerde yaşamını İtalya’da bir sahil kentinde, genç hayat kadınlarının çocuklarına bakıcılık yaparak sürdürmektedir… Momo (Ibrahima Gueye) ise Senegalli göçmen bir ailenin müslüman çocuğudur… Bir gün ikilinin yolları talihsiz bir hırsızlık vakasıyla kesişir. Çeşitli kötü alışkanlara sahip Momo, Madam Rosa’nın değerli bir eşyasını çalar. Momo’nun bakıcısı Madam Rosa’yı bulur ve yaşlı kadından çocuğun yeni bakıcısı olmasını ister…
The Life Ahead, benzerlerini çokça izlediğimiz türden bir “beklenmedik dostluk” filmi. Olayların nereye varacağı daha en başından az çok belli olsa da gidiş yolu dolayısıyla izlenen filmlerden biri… Konu itibariyle “kendini iyi hisset filmi” beklentisi yaratsa da fazlaca dram içerdiğinden dolayı bu sınıflandırmaya dahil etmesi de kolay değil. Yine de işini iyi yapan, konunun gereklerini iyi yerine getiren ve alışılageldik ama doğru mesajlar bir film…
Filmi bir üst klasmana taşıyan ise elbette Sophia Loren’in üst düzey performansı. Usta oyuncu ilerleyen yaşına rağmen çok güçlü bir performans ortaya koymuş. Bu yılki film sayısının normalin altında olduğu da düşünülürse Oscar adaylığı şaşırtıcı olmaz. Başroldeki çocuk oyuncu Ibrahima Gueye de iyi bir seçim olmuş ve işini iyi yapmış. Trans bir kadın olarak trans bir kadını canlandıran Abril Zamora da kadronun dikkat çeken iyilerindendi…
Anlayacağınız The Life Ahead herhangi bir yenilik sunamasa da insan kişiliğindeki çevre ve aile faktörünün önemini bir kez daha vurgulayan eli yüzü düzgün bir iş. Beklentiyi çok yüksek tutmamakla birlikte şans vermek isteyebilirsiniz… Unutmadan Laura Pausini imzalı “Seen” adlı şarkının da filmi güzel tamamladığını ve potansiyel Oscar adaylarından olabileceğini belirtmek gerek…
The Life Ahead
[…] büyük ödüle ulaşan Güney Kore bu kez The Man Standing Next ile adaylar arasına girememiş. The Life Ahead‘i gönderse bu listeye gireceği kesin olan İtalya’nın gönderdiği belgesel […]