Normal People ile popüler dizi yaratma konusundaki şanssızlığı yenmiş gibi gözüken Hulu, yakın dönemde The Favourite‘ın senaristi Tony McNamara’nın baş yapımcı ve senaristliğini üstlendiği iddialı bir diziyi daha izleyiciyle buluşturdu. Ne var ki bu dizi de tüm harikalığına karşın şu ana dek hak ettiğinin çok altında değer görüyor. The Great, saray film ve dizilerine mesafeli bir duruş sergileyen benim dahi kalbimi çalmayı başaran ve bunda pek zorlanmayan kaliteli, oldukça da eğlenceli bir iş…
Rusların tarihinde önemli bir yer tutan II. Katerina ya da özellikle yurt dışında daha çok bilinen adıyla Büyük Katerina’nın (Catherine the Great) gerçek hikayesinden esinlenen dizi, buna karşın büyük ölçüde kurgusal bir yapım… Dizimiz Alman kökenli Catherine (Elle Fanning) ile çiçeği burnunda kral Peter’ın evliliğiyle başlıyor. Catherine, çok zeki ve o sıralar Avrupa’daki aydınlanma çağının etkisindeki okumuş bir genç kadın. Bununla birlikte Rusya hakkında neredeyse hiçbir bilgisi olmayan biri… Peter (Nicholas Hoult) ise o dönemki Rusya’nın çoğunluğu gibi sanat ve bilime dair en ufak bir fikri olmayan, tek vasfı askeri açıdan iyi işlere imza atmış babası Peter the Great’in oğlu olmak olan biri. Catherine, yaşadığı kültür şokuyla birlikte bu gidişatı kabullenilemez görerek Rusya’yı çağdaşlaştırmak amacıyla Peter’a karşı, eski bir leydi olan yardımcısı Marial (Phoebe Fox) ile birlikte darbe planları yapmaya başlıyor…
Tony McNamara, saray komedisi işini çok sevmiş olacak ki The Favourite’ın hemen ardından daha uzun süreli bir yapımla karşımıza çıktı. Burada senaristin türe daha hakim ve senaryo anlamında daha başarılı bir iş ortaya koyduğunu söylemek mümkün. Bununla birlikte Yorgos Lanthimos gibi güçlü bir yönetmenin eksikliğinin etkisi olsa gerek dizinin ritmini bulması biraz zaman alıyor. Konunun ilgi çekiciliği, performansların kalitesi daha ilk bölümden kendisini hemen belli etse de sürükleyicilik ve komedisinin oturması bölümler ilerledikçe gerçekleşiyor… Fakat gerçekleştiğinde ise tadından yenmeyecek bir hale geliyor. Hem olayların varacağı noktayı merak ettiriyor hem de bol bol güldürüyor…
Dizinin iyi işlemesindeki en büyük pay sahibi ise muhteşem oyunculuklar. Özellikle Elle Fanning, daha ilk bölümden dizinin devamına ikna eden en önemli güç olarak karşımıza çıkıyor. Genç oyuncu dizide kelimenin tam anlamıyla döktürüyor. Net şekilde bugüne kadarki en iyi performansı… Başrolde ona eşlik eden Nicholas Hoult’un karakterini ve performansını sevmem biraz daha zaman aldı. Fakat bölümler ilerledikçe onun da dizi için ne kadar önemli olduğu ortaya çıktı. Özellikle işin komedi kısmındaki katkısı çok çok büyük… Dizide iki ana karakter dışında da önemli yan karakterler mevcut ama hiçbiri oyunculuk performansıyla çok öne çıkmıyorlar…
İlk sezonu yaklaşık 50 dakikalık 10 bölümden oluşan The Great, aslında tek sezonluk bir iş olarak planlanmış. Fakat devam ettirilmek istense rahatlıkla ettirilebilecek bir konuya sahip. Tek sezonluk harika bir iş olarak aklımızda kalacak olmasına itirazım olmasa da olası bir yeni sezona da çok açığım. Her zevke uygun olmayabilecek bir iş olsa da ben The Great’i çok sevdim, çok eğlendim. Özellikle The Favourite sevdiyseniz kesinlikle şans verin derim…