Geçtiğimiz yıl Modern Family’nin beş sezonluk hakimiyetine son vererek Emmy’de en iyi komedi dizisi ödülünü kazanan Veep, buna karşın hala yeterince popüler olamayan ve özellikle Türkiye’de çok kısıtlı bir kitle tarafından izlenen bir dizi konumunda. Öyle ki Emmy’de ödülleri silip süpüren dizinin Türkiye’de Türkçe altyazısını bulabilmek bile mümkün değil. Veep’in bu kadar az ilgi görmesini iki sebebe bağlıyorum. Birincisi çoğu kişinin aslında bende de olduğu gibi siyasi dizilere soğuk bakıyor olması (ben de bu gruptanım aslında), hele bir de komediyle birleşmişse… İkincisi ise dizinin ilk sezonlarının yeterince iyi olamayışı ve belli bir sürecinden geçmenin gerekmesi…
“Veep” bilmeyenler için açıklamak gerekirse kelime anlamıyla başkan yardımcısı anlamına geliyor. Biz de dizide kendini başkan yardımcılığı koltuğunda bulan siyasetçi Selina Meyer’in ve onun çalışma arkadaşlarının maceralarını izliyoruz. Aslında konu olarak Veep’in benzer zamanlarda yayına başlayan House of Cards ile epey benzerlik gösterdiğini hatta sezon bazında olayların gelişme sıralaması açısından da benzerlik gösterdiğini söylemek mümkün. Veep’in House of Cards’tan farkı ise Veep’te çalışma grubuna daha fazla odaklanılmış olması. Dizide Beyaz Saray’dan neredeyse hiç çıkılmıyor ve Selina’nın kampanya ekibi de sürekli hikayemizde önemli bir yere sahip konumda.
Veep’in bir komedi dizisi için epey ağır konuları işlediği ve politik konulardan sıkılanlar için çekici olmadığı bir gerçek. Ben de dizinin zaman zaman eğlendirici yanının politik konuların sıkıcılığına yenildiğini ve dizinin sıkıcı hale gelebildiğini düşünsem de dizinin barındırdığı zeki mizah anlayışı tüm bunları kolayca unutturmayı başarıyor. Gayet ciddi bir şekilde ilerleyen dizi hiç ummadığınız bir anda gelen kıvrak bir espriyle kahkahalarla güldürebiliyor.
Aslında beşinci sezon Veep için hiç parlak başlamadı. Dizinin ilk yarısı önceki sezonlara göre bariz bir düşüş hissedildi. Özellikle sezonun ikinci ve beşinci bölümleri epey hayal kırıklığı yaşattı. Fakat altıncı bölümden itibaren dizi büyük bir yükselişe geçerek sezon sonuna kadar bizlere harika bölümler izletti. Sezonun ikinci yarısında yayınlanan son beş bölümün dizinin en iyi bölümleri arasına rahatlıkla girebileceğini söyleyebilirim. Senaryo anlamında da beklenmedik gelişmelerin yaşanması dizinin geleceğini de merakla beklememe neden oldu.
Dizinin zengin oyuncu kadrosundan Emmy ödüllüler Julia Louis-Dreyfus ve Tony Hale bu sezon da dizinin en iyileriydiler. Özellikle Tony Hale’in sezon finalinde yaptığı patlamanın kendisine üçüncü Emmy ödülü olarak dönme şansı epey yüksek. Julia Louis-Dreyfus ise bildiğimiz gibi hep harika ama artık her yıl Emmy’yi almasından bıkkınlık gelmeye başladığı ve üst üste beşinci Emmy’nin abartılı olacağı aşikar.
Bu sezon Veep’te ekstra parlama yapan iki kişi vardı ki Timothy Simons ve Sarah Sutherland’dan bahsediyorum… Dizinin ilk sezonunundan beri komedi yükünü çeken isimlerden olan Timothy Simons canlandırdığı Jonah Ryan karakterinin bu sezon kongreye aday olmasıyla birlikte daha da fazla süre alma fırsatı buldu ve bu anları çok iyi değerlendirerek her zamankinden de fazla güldürdü… Dizide Selina’nın kızı Catherine Meyer’i canlandıran Sarah Sutherland de yer aldığı hemen hemen tüm anlarda parladı. Selina’nın ailesine olan sevgisizliği bu sezon belki de ilk kez bu kadar gün ışığına çıkmış oldu. Bu arada Catherine’in sezon boyunca çektiği belgesel görüntülerinden oluşan dokuzuncu bölüm de sezona damgasını vuran bölümlerden oldu. Yönetmenlik açısından da dikkat çekici olan bölümün Emmy’de Veep’in en büyük kozlarından olacağına şüphe yok. Hatta ben Sarah Sutherland’ın Emmy adayı olabileceğini de düşünmeye başladım bu bölümün de yardımıyla…
Dizinin diğer önemli oyuncularından Hugh Laurie ve Anna Chlumsky ise bana kalırsa bu sezonu durgun geçirdiler. Geçen sezon diziye büyük bir renk ve hareket kazandıran Hugh Laurie bu sezon baya sönük kaldı. Pek çok ödüle Anna Chlumsky’ın performansını takdir etsem de karakterinin diziye ciddi bir katkısı olduğuna zaten inanmıyordum ama bu sezon iyice ilgi çekici olmaktan uzaklaştı.
Özetle Veep, ilk yarısı zayıf olan ama ikinci yarısı harika olan ilginç bir sezonu geride bıraktı. Şu an televizyonda aktif olarak devam eden komediler arasında özel bir yeri olan bu komediyi kşeke daha fazla izleyebilse. Daha kaç tane Emmy ödülü kazanması gerekiyor?
Veep 5. Sezon
Yorum Yazın