Prens – 1. Sezon

Giray Altınok ve Kerem Özdoğan ikilisini TOD orijinali Var Bunlar’da tanıyıp sevdikten sonra, ikilinin BluTV’deki tarihi dizileri Prens’ten de beklentim yüksekti. Fakat bu kadar da şahane bir tarihi absürt komedi beklemiyordum… Giray Altınok’un senaryonun yanı sıra başrol olarak da çok öne çıktığı dizi, henüz ilk bölümden hem eğlendirmeye hem de konusuyla kendisine bağlamayı başarıyor. Dizi, komedi açısından çok başarılı ve dozunda absürtlüğüyle güldürüp eğlendiriyor. Bununla birlikte diziyi asıl başarılı yapan ise bu tip dizilerde genellikle yabana atılan olay örgüsünün de çok iyi yazılması. Öyle ki dizinin hemen her bölümü bir sonraki bölümde olacakları merak ettirecek şekilde kurgulanmış. Bir sonraki bölümü iple çektirmesi yönünden bu kadar sürükleyici bir absürt komedi daha önce izlemiş miydim emin değilim. Umarım bu çizgide pek çok sezonu da devamında izleriz…

Prens 1. Sezon
8.5

Based on a True Story – 1. Sezon

The Big Bang Theory’de izlemekten büyük keyif almama rağmen dizinin sonrasındaki kariyerinden doğrusu pek ümitli olmadığım Kaley Cuoco, beni yer aldığı her yeni yapımla yanıltmaya devam ediyor. Oyuncunun hamileliğini hamile bir karaktere oynayarak değerlendirdiği Peacock dizisi de aldığı başarılı yorumlarla kolayca radarıma girdi ve ülkemizde de TOD’da yayına girince hemen şans verdim… İlk bakışta podcast ve katil odaklılığıyla Only Murders on the Building’i çağrıştıran dizi, çok geçmeden o diziden çok farklı yöne sapıyor… Özellikle son dönemde seri katillerle ilgili yapımların haddinden fazla ilgi çekip insanların seri katil karakterleri sevmesiyle dalga geçip bu durumu eleştiren dizi, zaman zaman eleştirdiği şeye dönüşüyor. Fakat ortadaki dizi, epey sürükleyici ve çoğu zaman keyifli. Fazla kafa yormadan iyi vakit geçirmeyi sağlayabilecek az bölümlü, kısa süreli dizi arayanlar için şans verilebilecek bir seçenek…

Based on a True Story 1. Sezon
7.2

It’s Always Sunny in Philadelphia – 16. Sezon

Animasyonları hariç tutarsak televizyon tarihinin en uzun soluklu sitcom dizisi olma ünvanını elinde bulunduran It’s Always Sunny in Philadelphia sekiz bölümlük yeni sezonuyla geri döndü. Yine birbirinden absürt olayların konu edinildiği bölümlerin özellikle ikinci yarısı dizinin genel ortalamasının üzerindeydi. Bryan Cranston ve Aaron Paul’u farklı bir işte bir arada izlemek zevkliydi. Fakat son iki bölüm olan bowling ve Dennis’in tek kişilik teknoloji dünyası şovu sezonun en iyileriydi. Dizinin genel olarak değişen yıllar içinde değişen dünyamızı da iyi anlattığı söylenebilir. Sezonun finalinin yanı sıra altıncı bölüm de bu konuda iyi bir örnekti…

It’s Always Sunny in Philadelphia 16. Sezon
7.5