Sinema tarihinin belki de en önemli serisi, karşılaştırılabilecek diğer serilerin aksine herhangi bir başka kaynağa dayalı olmayıp tamamen sinemadan doğmasıyla da ayrı bir öneme sahip olan Star Wars, geçtiğimiz yıllarda Disney’in Lucasfilm’i satın almasıyla birlikte yeniden hayat bulmuş ve gelecek nesillere taşınma fırsatı bulmuştu. Tabii bu gelişme her ne kadar heyecan verici olsa da Star Wars fanatiklerinin son derece temkinli baktığı bir gelişmeydi. 2000’lerin başına denk gelen ikinci üçlemenin getirdiği hayal kırıklığı bundaki temel sebepti kuşkusuz. Fakat 2015 yılında gösterime giren üçüncü üçlemenin ilk filmi The Force Awakens, bütün bu şüpheleri sildi. J.J. Abrams yönetimindeki film hem eleştirel anlamda takdir topladı hem de Star Wars fanatiklerinin büyük çoğunluğunun kalbini çalmasını bildi. Hal böyle olunca The Last Jedi için beklentiler de arttı, fakat The Last Jedi’ın aldığı tepkiler eşi pek görülmeyen cinsten oldu. Eleştirmenler filmi en iyi Star Wars filmlerinden biri ilan edip The Force Awakens’ın önüne koyarken muhafazakar Star Wars fanatiklerince The Last Jedi yerine dibine batırıldı.

Bana gelecek olursak… The Force Awakens yazımda da belirttiğim gibi Star Wars benim hiçbir zaman büyük hayranlık duyduğum bir seri olmadı. Döneminde edindiği misyona büyük saygı duysam da çoğunluğun duyduğu hayranlığı gösteremedim. Fakat The Force Awakens’ı gerçek anlamda beğendim ve seriye olan genel bakışımı da değiştirdi. Aslında yeni Star Wars serisi de bu yüzden değerli. Eminim ki The Force Awakens ile birlikte yeni nesilden pek çok kişi Star Wars hayranları arasına eklenecek. Ve evet, The Last Jedi da The Force Awakens’ın izinden ilerleyen, eski serinin mirasından en iyi şekilde yararlanan ve günümüz sinema dünyasının gereklerini de çok iyi yerine getiren bir devam filmi.

The Last Jedi, herhangi bir zaman atlaması olmaksızın önceki filmin kaldığı yerden devam ediyor. Filmin büyük çoğunluğu iki ayrı hikayenin paralel şekilde ilerlemesiyle geçiyor. Bir yanda İlk Düzen ve Direnişçiler arasındaki yıldız savaşları, diğer yanda ise Rey ve Luke Skywalker’ın büyük buluşmasında yaşananlar…

Önceki film yeni karakterlerin tanıtılmasıyla ve yaşayan son jedi Luke Skywalker’ın uzun süredir gizlendiği yerin tespit edilmesiyle geçmişti. Bu filmin en büyük merak konusu ise Luke’un neden yıllardır herkesten uzaklarda yapayalnız bir yaşam sürdüğü ve Rey’in kimliğinin açıklanıp açıklanmayacağıydı. Elbette spoiler vererek  filmi henüz izlemeyenlerin tadını kaçırmayacağım ancak Luke ve Rey buluşmasının benim beklentilerimi karşıladığını rahatlıkla söyleyebilirim. Film boyunca ikilinin sahnelerinden inanılmaz keyif aldım. Tabii Rey’in film boyunca etkileşimde olduğu tek kişi Luke değildi. Önceki filmde Han Solo ve Prenses Leia’nın hayırsız oğlu Kylo Ren ile ilk karşılaşmasını yapan Rey, The Last Jedi’da Kylo Ren ile tekrar yüzleşti. İkili üzerinden gücün aydınlık ve karanlık taraflarının karşılaşmasını izlemek etkileyiciydi. Karanlık tarafın Yüce Lideri Snoke da hikayede bu kez daha fazla yere sahipti…

Olayların diğer ucunda ise Prenses Leia önderliğindeki Direnişçiler ordusu vardı. Kaptan Poe ile hikayeye yeni dahil olan Amiral Holdo’nun zıtlaşmaları dikkat çekici olsa da hikayenin bu kanadında daha çok Finn ve yeni Asyalı arkadaşı Rose’un maceraları yer kaplamış. Fakat doğrusu olayların bu ucunun benim pek ilgimi çektiğini söyleyemeyeceğim. Özellikle Finn yeni karakterler arasında en az ilgi çekici olanı gibi gözüküyor ve yer aldığı süre buna karşın oldukça fazla. Poe oldukça sevilesi bir karakter olsa da içinde bulunduğu olay örgüsü benim açımdan ilgi çekici değil.

The Last Jedi, teknik açıdan tıpkı The Force Awekens’ta olduğu gibi çok başarılı. Hatta The Force Awakens’ın da ötesinde. Looper ile tanınan ve senaryoyu da bizzat kendi hazırlayan yönetmen Rian Johnson oldukça iyi iş çıkararak Star Wars dünyasına has pek çok yenilikler kazandırmış. Her ne kadar bu yenilikler bazılarını kızdırsa da ben oldukça hoşnutlukla karşıladım. The Force Awakens sevimli android BB-8’i bizlere kazandırmıştı. The Last Jedi’ın Star Wars evrenine kazandırdığı en hoş yenilik ise Chewbacca ile birlikte izlediğimiz sevimli mi sevimli porglar oldu. Filmde az gözükseler de varlıklarından inanılmaz keyif aldım.

Daisy Ridley, yeni Star Wars serisinin en büyük keşfi oldu şüphesiz. Rey’in bu kadar sevilebilir bir karaker olmasında Ridley’nin payı çok büyük. Bu filmdeki performansı da muazzamdı. Her ne kadar sinema dünyasının en itici adamlarından biri olduğunu düşünsem de Adam Driver, Kylo Ren için tam biçilmiş kaftan ve rolünün hakkını fazlasıyla veriyor. Tabii Kylo Ren’in iyi yazılmış, derinliği yüksek bir karakter oluşu da Adam Driver’ın oyununu zenginleştirmesinin önünü açıyor. İlk filmde sadece son sahnede görebildiğimiz Mark Hamill, yıllar sonra efsane olduğu rolüne geri döndü. Luke Skywalker’u yıllar sonra izlemek şahaneydi, başta projeye temkinli yaklaşmış ama iyi ki kabul etmiş! Laura Dern ve Benicio Del Toro seriye ikinci filmle dahil olan iki önemli oyuncuydu. Laura Dern’ü alışılmışın dışında bir rolde görmek şaşırtıcıydı, Benicio Del Toro’nun karakteri ise bana göre bekleneni veremedi. Ve Carrie Fisher… Geçtiğimiz yıl kaybettiğimiz Prenses Leia’yı son kez izliyor olmanın verdiği hüzün…

The Last Jedi, ilk filmin yakaladığı başarıyı sürdürmeyi başaran iyi bir devam filmi. Güçlü senaryosuyla, sağlam replikleriyle, farklı konularda verdiği hayat dersi niteliğindeki mesajlarıyla, her zamanki gibi harika müzikleriyle, teknik mükemmelliğiyle en iyi Star Wars filmlerinden biri. Evet, Star Wars’u kutsalı bilen kitleye yine yaranamayacak belki ama yeni nesilleri Star Wars hayranı yapabilecek güçte bir film… Star Wars evreni yakınlarımızda olmaya devam edecek. Önce 2018’de uzun süredir beklenen ve Ron Howard’ın yöneteceği Han Solo filmi vizyona girecek ve 2019’da ise üçüncü üçlemenin finalini izleyeceğiz. Hatta yine Rian Johnson’ın yöneteceği dördüncü üçlemenin planları da başladı bile. Her ne kadar serilerin çok uzamasına hep karşıt olmuş olsam da bu üçlemedeki kalitenin korunması durumunda itiraz edemeyeceğim sanırım. Güç bizimle olsun…

Star Wars: The Last Jedi

8.5

Puan

8.5/10

1 Yorum

  1. Knives Out (2019) - izleryazar

    […] asıl üne kavuşturan film şüphesiz Star Wars serisinin en tartışmalı filmi olan The Last Jedi oldu. Eleştirmenlerin serinin zirvesi olarak gördüğü, koyu fanların ise yerin dibine soktuğu […]

    Yanıtla

Yorum Yazın

Email adresiniz yayınlanmayacak.