Bu yılın Cannes Film Festivali’nde dikkat çeken filmlerden bir tanesi de Avustralyalı yönetmen Justin Kurzel’in en yeni filmi olan “Nitram” oldu. Festivalde başrol oyuncusu Caleb Landry Jones’a en iyi erkek oyuncu ödülünü kazandıran film, yönetmenin izleme radarıma girmeyi başaran ilk filmi oldu…
Avustralya’daki küçük bir yerde 90’lı yılların ortalarına doğru ilerliyoruz. Akli denge problemleri bulunan bir genç olan Nitram (Caleb Landry Jones), etrafındakilerle sağlıklı ilişki kurmakta zorlanmaktadır. Nitram’ın tuhaflıklarını çekici bulan Helen (Essie Davis), kendisinden yaşça büyük zengin bir kadındır ve ikili arasında ilginç bir ilişki başlar. Fakat Nitram’ın istediğinden çok uzak şekilde gelişen bu ilişki sonrası tüm dünyayı sarsacak bir facianın kapıları aralanır…
1996 yılında Avustralya’da yaşanan korkunç bir katliamdan yola çıkan Nitram, bireysel silahlanmanın ne denli büyük bir tehlike olduğuna dair hatırlatıcı niteliğinde bir film. Bununla birlikte filmin akli dengesi yerinde olmayan kişilerin yakınlarına düşen sorumluluklar hakkında da söyleyecek birkaç sözü var. Film, tüm bunları Joker’i andıran bir tarzda izleyiciye sunmayı tercih ediyor. Tabii daha karanlık bir üslup ve daha gerçekçi ama çok daha yavaş bir tempo ile…
Filmdeki rolüyle Cannes’da ödül kazanan Caleb Landry Jones, üst düzey performans ortaya koyarak filmin iyi noktalarından biri olmuş. Ona eşlik eden Judy Davis, Essie Davis ,Anthony LaPaglia gibi isimler de gayet başarılıydı…
Nitram, şüphesiz önemli meselesi olan bir film. Fakat daha önce daha ilgi çekici örneklerini, sonuçlarını izlediğimiz türden bir mesele bu. Özellikle bu tip karamsar ve izlemesi zor konularda yeterince çarpıcı olmayan yeni örneklere ihtiyacımız olduğundan şüpheliyim…
Neticede Nitram, yeterince özgün olmasa da güçlü mesaja sahip bir film. Fakat seyir zevki açısından izleyiciye pek bir şey sunmayan, aksine izlemesi zor sayılabilecek türden bir film. İzlediğime pişman olmadım, ancak izlenmese de olurmuş…
Nitram
