Ekranların en uzun süreli yapımlarından biri olan ve çok geniş bir kitlesi olması da sıkı takipçileriyle şimdiden adını televizyon klasiklerine yazdıran It’s Always Sunny in Philadelphia’da 11. sezon geçtiğimiz hafta geride kaldı. 11. sezon oluşunun benim için ayrı bir önemi de var, ilk kez bir dizide başından itibaren 11. sezona kadar gelmiş oldum.
Doğrusunu söylemek gerekirse It’s Always Sunny in Philadelphia 11 sezon boyunca izlememe rağmen hiçbir zaman en favori dizilerimden biri olmadı fakat dizideki ana karakterleri sevmem ve bazı bölümlerdeki yaratıcılıklarına hayran kalışım beni diziye devam etmeme zorladı. Dizinin benim favorilerimden olmayışının ana sebebi bölümler arasında istikrarın pek olmayışı. Bazı bölümleri hayranlıkla ve bol kahkahayla izlerken bazılarında ise epey sıkılabiliyorum. Fakat bu istikrarsızlığın sezonlar arasında olmadığını söyleyebilmek mümkün. Yani dizinin hemen hemen tüm sezonları yakın seviyede, tabii 11. sezona kadar gelmiş bir dizi için bunu sağlamak da önemli bir başarı ve takdiri hak ediyor.
Biraz önce dizinin tüm sezonlarının yakın seviyelerde olduğunu söylemiştim ama 11. sezonun diğer sezonların pek çoğundan daha iyi olduğunu söyleyebilirim. Pek çok farklı kafada, akılda yer edecek bölüm izlediğimiz gibi sevmediğim ve iğrenç bulduğum bölümlerin de önceki yıllara nazaran neredeyse hiç olmadığı bir sezondu. Diziye Frank’in gözünden baktığım bölüm yönetmenlik açısından ilgi çekiciydi ve kullandığı teknikle şahsen benim aklımda yer edinecek. Tabii Frank’in gözünden hayatın pek bir iğrenç oluşu o bölümün harika olmayışına neden oldu. Bunun dışında Mac ve Dennis’in şehir dışında ayrı eve çıktığı bölüm dizinin şu ana kadarki en iyi bölümleri arasında bile sayılabilir. Charlie’nin avukatlığa soyunduğu mahkeme bölümü ve elbette çetenin cehennemin yolunu tuttukları sezon finali dizinin dolu dolu geçen bölümlerindendi.
Charlie Day, Glenn Howerton ve Rob McElhenney diziyi hem kamera önünde hem kamera arkasında sırlamaya devam ediyorlar. Bu üçlünün uyumu zaten dizinin başarısının ardındaki en büyük sır bana kalırsa. Usta oyuncu Danny DeVito ve Kaitlin Olson da her ne kadar karakterlerini sevmesem de diziyi tamamlayan oyuncular olmaya devam ediyorlar.
Sonuç olarak It’s Always Sunny in Philadelphia iyi bir 11. sezon geçirdi. Dizinin geleceğini merak ediyorsanız 12. sezon onayı geldi bile, benim tahminim ekip sıkılana kadar daha uzun yıllar dizi yayınlanmaya devam edecek. Bu sezonki gibi üst düzey sezonlar çıkardıkları sürece kimsenin pek itirazı olmaz herhalde farklı kafadaki bu absürt dizinin bizimle olmaya devam edişine?
It's Always Sunny in Philadelphia
Yorum Yazın