2020’nin ilk aylarının popüler filmlerinden bir tanesi olan “Emma.”, aylar önceden izlemeyi denediğim ancak hiç benim tarzım olmadığını düşündüğüm için ender yaptığım bir şeyi yaparak yarıda bıraktığım bir filmdi. “The Queen’s Gambit” sonrası yurtta ve dünyada artan Anya Taylor-Joy hayranlığının da etkisiyle film yıl içerisinde sık sık karşıma çıkınca ve ilk denemenin sonrasında izlemiş olduğum bir başka saray komedisi The Great‘e çok bayılınca “acaba kısa sürede terk ederek haksızlık mı ettim” düşüncesiyle filme bir şans daha vermek istedim. Ne yazık ki bu ikinci şans, ilk düşüncelerimin tescillenmesiyle sonuçlandı…

Emma Woodhouse (Anya Taylor-Joy), 1800’ler İngiltere’sinde soylu bir ailenin gözde kızıdır. Kendisinin evlenmek gibi bir niyeti olmasa da etrafındakilere çöpçatanlık yapmaktan keyif alır. Fakat son çöpçatanlığında işler biraz karışır ve kendisini tuhaf durumlar içerisinde bulur…

Autumn de Wilde’nin ilk yönetmenlik denemesi olan “Emma.”, ölümsüz İngiliz yazar Jane Austen’ın ünlü romanlarından bir tanesinin en son uyarlaması. Doğrusunu isterseniz ne kitabı okudum ne de daha önce bu kitaptan uyarlanan dizi ve filmleri izledim. Hikayeye her ne kadar yeni olsam da Jane Austen uyarlaması yapımlar genelde benzer temalar etrafında dolaştığı için az çok ne ile karşılacağımı biliyordum. Tabii bu hikayenin en büyük farkı ise komedi dozunun bir hayli yüksek olması. Ne var ki bu komedi bana hiç mi hiç hitap etmedi. Filmde komedi oluşturulmaya çalışılan her şey çok zorlama geldi ve film boyunca neredeyse tebessüm bile etmedim. Filmi komediden soyutlayıp ele aldığımızda da ortaya çıkan konuyu çok önemsiz buldum. Benzer temalar etrafında dolaşan saray filmlerinden sadece bir diğeri…

Filmin iyi olduğu kısımlardan bahsedecek olursak öncelikli olarak teknik işçiliğin hakkını vermek gerekir. Prodüksiyon tasarımı, kostüm tasarımı çok başarılı. Görüntü yönetmenliği ve müzik kullanımı da gayet iyi. Buna Anya Taylor-Joy’un sıra dışı görüntüsü de eklenince ortaya göze hitap eden bir iş çıkmış. Tabii bunun tek başına filmi kurtarmaya yetmekten çok uzak olduğunu vurgulamak gerek…

Eğer ki kostüm dramalarını seviyorsanız ve içine komedi sosu katılmasına hazırsanız, Jane Austen sevdiğiniz yazarlardan biriyse veya çok büyük bir Anya Taylor-Joy hayranıysanız belki Emma’yı sevebilirsiniz. Lakin bu şartların hiçbirini sağlamayan benim için zaman kaybından ibaret bir filmdi…

Emma.

3

Puan

3.0/10