Beginners ve 20th Century Women gibi filmlerle adından söz ettiren Amerikalı yönetmen Mike Mills, beş yıllık aranın ardından iddialı bir filmle döndü. Çiçeği burnunda Oscarlı Joaquin Phoenix’i kadrosunda bulundurmasıyla heyecanlandıran, çok kolay sevilebilir gözüken konusuyla beklentiye sokan C’mon C’mon ne yazık ki bu yılki en büyük hayal kırıklarımdan biri oldu…

Bir radyo gazetecisi olan Johnny (Joaquin Phoenix), kardeşi Viv’in (Gaby Hoffmann) isteğini kıramaz ve onun küçük oğlu Jesse’nin (Woody Norman) bir süreliğine bakımını üstlenir. Çocuk bakımı konusunda oldukça deneyimsiz olan Johnny ve Jesse arasında kısa sürede güçlü bir bağ kurulur ve ikili Los Angeles’tan New York’a seyahat ederler…

C’mon C’mon, henüz ilk anlarından bir senaryo filmi olduğunu fazlasıyla hissettiriyor. Filmlerinin aynı zamanda senaristi olan ve daha çok övgüyü bu alanda toplayan Mike Mills, yine bol bol yazmış, bardaktan taşırırcasına yazmış… Filmin her anı o kadar fazla replik dolu olmuş ki açılışında ve kapanış jeneriğinde dahi karakterler durmaksızın konuşuyorlar ve bu fazlasıyla yorucu. Mills, repliklere yoğunlaşıp her ana replik sığdırmaya çalışmaktan olay örgüsü başta olmak üzere temel sinema kurallarını ikinci plana atmış…

Eldeki metnin görselleşmeye fazla müsait olmadığını muhtemelen yönetmen Mike Mills de fark etmiş olacak ki son dönemin popüler bağımsız film hilesi olan siyah-beyaz görüntü yönetimini tercih etmiş. Bu konunun özellikle bu yıl son derece abartılmasını eleştirmekten artık iyice sıkılmaya başladım. Bu filmin de siyah-beyaz oluşunu açıklayan hiçbir makul gerekçe göremiyorum. Göze hoş gelen birkaç sahne olduğunu kabul etmekle birlikte, daha gösterişsiz ama canlı canlı renklere sahip bir sinematografi izlemeyi kesinlikle tercih ederdim…

Joaquin Phoenix’in çok başarılı bir oyuncu olduğunu düşünsem de kendisinin her zaman sevilebilir performanslar sunduğunu söyleyemem. Bu filmdeki performansını da son derece sıkıcı buldum. Film boyunca sürekli sıkıcı bir tonda konuşmasını dinlemek doğrusu beni çok yordu… Gaby Hoffmann ve Woody Norman’ın performansları fena olmasa da onların karakterlerinde de çarpıcı bir yön bulduğumu söyleyemem…

Uzun lafın kısası C’mon C’mon, birkaç sahnesi dışında ilgi çekici bulmadığım bir film oldu. Çok işlenen ama her defasında eğlenceli olmaya müsait çocukla bağ kurma konusundan bu kadar bayat ve gösterişçi bir film çıkmış olması gerçek bir hayal kırıklığı. Elbette her filmi alıcısı olduğu gibi bu filmin de olması çok doğal ama hem eleştirmen hem izleyici yorumlarının genel anlamda pozitif oluşu ayrıca şaşırtıcı…

C'mon C'mon

3

Puan

3.0/10