Short Term 12 ile 2010’ların en başarılı bağımsız filmlerinden bir tanesine imza atan Destin Daniel Cretton, sonrasındaki filmlerini de merakla beklediğim yönetmenlerden birine dönüşmüştü. 2017 yapımı The Glass Castle ile hayal kırıklığı yaratsa da Michael B. Jordan, Brie Larson ve Jamie Foxx gibi önemli isimleri buluşturan yeni filmi Just Mercy için bir kez daha heyecanlandırmayı başardı. Fakat maalesef Cretton bu filmiyle birlikte tek filmlik yönetmene dönüşmek üzere olduğunu gösterdi…
Bryan Stevenson (Michael B. Jordan) zorluklar içinden gelen ve zor durumdaki insanlara yardım eden ünlü bir siyahi avukat. Just Mercy’de onun meslek hayatındaki ilk yıllarını izliyoruz. Bryan, bir komplo kurbanı olarak yıllarca hapis yatan Walter McMillian (Jamie Foxx) davasını alıyor ve doğrunun peşine düşüyor…
Eğer sinemaya yeni başlamış olsaydım, The Green Mile gibi önemli sinema klasiklerinden bihaber olsaydım muhtemelen Just Mercy’yi çok sevebilirdim. Etkileyici bir hikayesi, aktarmak istediği önemli mesajları olan bir film. Fakat bu konuyu ekrana yansıtma şekli 2019 yılı için her yönüyle çok bayat hissettiriyor. 80’lerine varmış bir yönetmenin elinden çıksa bu durum daha anlaşılabilir ama geleceğin parlak yönetmenleri arasında gösterilen genç Destin Daniel Cretton’ın böyle demode bir işe imza atıyor olması tam bir hayal kırıklığı.
Filmin oyuncu kadrosunda en çok rol Michael B. Jordan’a düşse de performansının bir ekstrası yok. Yardımcı oyunculardan SAG adaylığı kazanan Jamie Foxx fena değil ama Tim Blake Nelson sürpriz şekilde öne çıkan isim olmuş. Rob Morgan da bir diğer dikkat çekici isim olmuş. Short Term 12 sayesinde star basamaklarını hızlıca tırmanmaya başlayan Brie Larson’ın rolü ise film içerisinde çok etkisiz, gereksiz kalmış. Rolü sadece yönetmen hatrı için kabul etmiş olsa gerek…
Anlayacağınız Just Mercy, önemli ve doğru mesajlar barındıran ama yenilikçi bir yanı olmayan eski usül bir hukuk draması. Beklentinizi düşük tutmanızda fayda var…
Just Mercy
