Çok sayıda iyi ilk filme rastladığımız 2020’nin dikkat çeken ilk filmlerinden biri de Amerikalı yönetmen Andrew Patterson imzası taşıyan The Vast of Night oldu. Yaz aylarında Amazon Prime Video’da gösterime giren filmi izlemeyi epey ertelesem de yıl sonu bitmeden şans vermek istedim ve es geçmediğime sevindim…
1950’li yılların sonunda, yani Sovyetler Birliği’nin uzaya ilk kez çıktığı yıllarda Amerika’nın New Mexico eyaletindeki az nüfuslu bir kasabadayız. Fay (Sierra McCormick) bir radyoda santral operatörlüğü yapan 16 yaşındaki genç bir kızdır. Everett (Jake Horowitz) ise aynı radyoda DJ’lik yapmaktadır. Bir gece Fay’in değişik bir radyo frekansına geçmesi ve buradan çıkan gizemli sesler macera dolu bir gecenin fitilini alevlendirecektir…
Televizyonun ilk yıllarındaki bilim-kurgu yapımlarının atmosferini yakalamaya çalışan The Vast of Night, kendini o dönem televizyonlarından birinin içerisine koyarak bu durumu vurguluyor. Filmin ilk 15-20 dakika civarındaki giriş bölümü fazla gevezece diyaloglarla filme negatif duygularla başlamamıza neden oluyor. Neyse ki asıl konuya girilmesiyle birlikte işler bir anda ilgi çekici hale geliyor ve film sonuna kadar sürükleyici bir şekilde devam ediyor. Radyo santralindeki atmosferin çok iyi yaratılmasının ve özellikle o kısımlardaki şahane yönetmenliğin de bu ilgi çekiciliğin sağlanmasında payı çok büyük…
Oldukça düşük bütçeli bir film olan The Vast of Night’ın iki başrolü de pek bilinmeyen isimler olsalar da ikisi de çok iyi seçim olmuşlar. Özellikle Sierra McCormick’i film boyunca büyük bir hayranlıkla izledim. Film boyunca bir yerden başka bir yere koşuşturmaya çalıştığı sahnelerin de özellikle farklı ve akılda kalıcı olduğunu belirtmem gerek. Aynı şekilde ona eşlik eden Jake Horowitz de üzerine daha az iş düşmesine karşın başarılıydı…
The Vast of Night, öyle çok büyük beklentilere girmemeniz gereken düşük bütçeli bir bilim-kurgu. Eğer Another Earth, The Man from Earth gibi görsellerden ziyade düşüncesel özellikleriyle öne çıkan bilim-kurgu filmlerinden hoşlanıyorsanız kısa süresini de göz önüne alırsak filme şans vermeniz şart. Her ne kadar konu sıradan ve sonu tatmin edici olmaktan çok uzak olsa da özgün tarzı ve başarılı yönetmenliği bu şansı hak ediyor. Yönetmen Andrew Patterson’ın adını da bir kenara yazmamız gerekiyor…
The Vast of Night
