2020 tüm olumsuzluklarına rağmen yine onlarca iyi film izleme şansı yakaladığımız bir sinema yılı oldu. Ne var ki özellikle gişede beklentisi olan filmler bir sonraki yıla ertelendiği için yüksek bütçeli ve bol yıldız oyuncu kadrolu filmlere hasret kaldık. Bu açıdan Jodie Foster, Tahar Rahim, Shailene Woodley, Benedict Cumberbatch, Zachary Levi gibi oyuncuları kadrosunda buluşturan “The Mauritanian” sezonun heyecan verici projelerinden bir tanesi haline geldi. Her ne kadar 2021’nin ilk aylarında izleyiciyle buluşsa da pandemi nedeniyle 2020 film sezonuna dahil olan film, önce Jodie Foster’a Altın Küre kazandırınca, ardından da film BAFTA’dan en iyi film dahil pek çok kategoride adaylık alınca beklentiler de yükseldi…

Filmimiz 11 Eylül saldırılarının hemen sonrasında başlıyor. Amerikalılar harıl harıl korkunç terör saldırısının faillerini ararken öne çıkan potansiyel şüphelilerden bir tanesi de Bin Ladin ile bağlantıları tespit edilen bir Moritanyalı olan Mohamedou Ould Slahi (Tahar Rahim) olur ve kısa sürede apar topar yakalanarak sorgu odalarına atılır… Yıllar sonrasında ise hikayenin diğer ucunda tecrübeli bir avukat olan Nancy Hollander (Jodie Foster) ve genç partneri Teri Duncan (Shailene Woodley), Slahi’nin temsilcisi olmak için harekete geçerek haksız gerekçelerle ve yargılanmadan hapiste tutulduğunu öne sürerler. Başlayan yargı sürecinde Amerikan ordusu kanadını temsil edecek isim ise Yarbay Stuart Coach (Benedict Cumberbatch) olacaktır…

Guantanamo’da yaşanan gerçek olayları anlatan bir kitaptan uyarlanan The Mauritanian, Amerika’nın terör olayları sonrasında bir suçlu bulabilmek uğruna temel insani hakları nasıl yok saydığını gözler önüne seriyor. Geçtiğimiz yıl da benzer bir konuda The Report adlı benim pek sevemediğim yapımı izlemiştik. O film olaylara gazetecilik perspektifinden yaklaşırken bu kez daha çok hukuk mücadelesi şeklinde bir yaklaşım söz konusu. The Report’u pek sevememe sebebim olayları çok da şaşırtıcı ya da ilgi çekici bulmamış olmamdı. Her ne kadar The Mauritanian’ı daha etkili bir yapım olarak görsem de aynı şeyler az çok yine geçerli. Filmde yaşanan haksızlıklar elbette insanlık adına çok üzücü, ancak bunlar artık hiçbirimizi şaşırtmayan şeyler. Özellikle büyük devletlerin ortada terör şüphesi bulunduran en ufak bir şüphe varsa istediklerini alabilmek için tüm insani değerleri hiçe sayabileceğini sanırım bilmeyen kalmadı. Bu açıdan bakınca filmin pek yeni bir şey sunabildiğini söylemek güç…

Filmin en güçlü noktası zengin oyuncu kadrosu. Daha az popüler oyuncularla film bu kadar ilgi çekebilir miydi emin değilim. Kadrodaki en büyük iş Tahar Rahim’e düşmüş. Bu tip rollere çok alışkın olan oyuncu olduğu için güçlü bir performans sergilemekte zorlanmamış… Çok uzun yıllardır yeni bir yapımda izlemediğim Jodie Foster’ı yeniden ekranlarda görebilmek beni fazlasıyla memnun etti. İki Oscar ödüllü efsane oyuncunun performansı da çok etkiliydi. Çok da inişi çıkışı olmayan karakterini umursamamız için elinden geleni yapmış ve hala üst seviyede bir oyuncu olduğu gerçeğini hatırlatmış… Genç oyuncu Shailene Woodley de Jodie Foster’a çok iyi bir partner olmuş, ikilinin arasındaki uyum filmin ilgi çekici unsurlarındandı. Benedict Cumberbatch ve Zachary Levi’nin karakterlerinin bence filme ciddi katkıları yoktu ancak yine de onları ekranda görmek güzeldi…

Teknik açıdan pek çok işi doğru yapan The Mauritanian, özellikle müziklerini beğendiğim bir yapım oldu. Fakat senaryonun yeterince ilgi çekici olmayışı, daha çok belgesel alanındaki başarılarıyla bilinen yönetmen Kevin Macdonald’ın da yapabileceklerini büyük ölçüde kısıtlamış. Doğrusu yönetmen de filmi sevmemizi kolaylaştırabilecek pek bir şey ortaya koyamamış. Filmin iki saati geçen uzun süresi de eklenince The Mauritanian, benim için izlemesi çok kolay olmayan, kaliteli yönlerini inkar edemesem de yılın en iyileri arasında anmanın imkansız olduğu bir yapım olmuş…

The Mauritanian

6

Puan

6.0/10