2014’ün en çok konuşulan ilk filmi şüphesiz Nightcrawler oldu. İlk film denilince akla genellikle genç yaştaki yetenekli yönetmenler gelir, en azından benim için durum öyle. Fakat Nightcrawler ile ilk yönetmenlik deneyimini yaşayan Dan Gilroy 55 yaşında ve sinemacı bir aileden gelmesine karşın sektörde senaristlik dışında pek aktif rol oynamamış biri.

Nightcrawler, aslında sezonun en büyük sürprizlerinden biri oldu denilebilir. Çünkü filmi kimse pek kaale almıyor ve hiç adı anılmıyordu. Fakat filmin gösterime girdiği ilk andan itibaren özellikle Jake Gyllenhaal’in performansının çok övülmesi filmin adının bir şekilde yukarılarda kalmasını sağladı. Özellikle son günlerde herkesin övgüyle bahsettiği filmle ilgili benim de beklentilerim bir hayli yükselmişti fakat bu durum pek iyi olmadı ve artan beklentilerimin de etkisiyle film beklentilerimi tam anlamıyla karşılayamadı.

Jake Gyllenhaal, Rene Russo

Film, iş arayışında olan Louis Bloom’un suç haberciliğine atılışını konu alıyor. Louis, bir kaza veya bir suç olduğunda haberi ilk yakalayanlardan olup çektiği görüntüleri haber stüdyolarına satmaya çalışmaktadır. Fakat bu iş elbette hiç kolay değildir ve pek çok riski barındırmaktadır. Ayrıca sanıldığı kadar temiz bir iş de değildir, etik açısından da pek çok  sorunu içinde barındırmaktadır.

Her gün izlediğimiz haberlerdeki zorlukları ve işin arka tarafında yaşananları gözler önüne seren film, pek fazla örneği görülmemiş konusuyla izleyiciye farklı bir deneyim yaşatıyor. Fakat senaryosu şahsen beni çok fazla etkilemeyi başaramadı. Bence bu ana konu etrafında daha iyi bir senaryoyla daha iyi bir film izlememiz mümkündü.

Özellikle son dönemde çok iyi film seçimleri yapan Jake Gyllenhaal, bu yıl Nightcrawler ile Enemy’nin ardından ikinci iyi filminde yer aldı. Gyllenhaal, yer aldığı hemen her filmde belli bir çıtanın üstündeki oyunculuğuyla filmlere değer katıyor. Bence yine oldukça iyi bir iş çıkarmış, bu rol için de gerçekten özen göstermiş. Fakat son günlerde sıklıkla adının Oscar’da ilk 5 için anılıyor olması bana biraz abartı geldi. Aday olursa bence bunda son dönemde genel olarak iyi iş çıkarıyor olması da etkili olacaktır.

Jake Gyllenhaal, Riz Ahmed

90’lı yıllarda pek çok filmde rol alan fakat son yıllarda yer aldığı Thor serisi dışında ortalarda gözükmeyen, aynı zamanda da yönetmen Dan Gilroy’un eşi olan Rene Russo filmin çok konuşulan bir diğer ismiydi. Filmde haber merkezinde çalışan Nina karakterine can veren oyuncu hakkında pek çok yabancı sitede “gözden kaçırılmaması gereken bir performans” gibisinden yorumlar okuyunca performansını merak etmiştim ama bence gayet gözden kaçırılabilecek bir performans. Filme hiçbir katkısının olduğunu düşünmüyorum Rene Russo’nun. Tabii ki canlandırdığı karakter film için önemli ama kim oynasa filme aynı derecede etki ederdi gibime geliyor. Fakat görünen o ki bu yıl yardımcı kadın oyuncu kategorisi çok zayıf olduğundan bu tip sürpriz isimlerin gündeme gelmesiyle karşılaşabiliyoruz.

Filmin bir diğer ön plana çıkan oyuncusu ise Louis’e asistanlık yapan Riz Ahmed oldu. Bugüne kadar akıllarda yer eden bir işte yer alamayan oyuncunun kariyerinin burada adını duyurmasıyla birlikte daha iyi bir noktaya gideceği söylenebilir. Fakat ben tıpkı Rene Russo gibi Riz Ahmed’in performansında da pek bir şey göremedim. Sanıyorum Nightcrawler’a bayılan eleştirmenler bu ikisi ismi de gereğinden fazla büyüttüler gözlerinde. İyi bir performans ama fazlası değil Riz Ahmed’in performansı…

Sonuç olarak Nightcrawler benzer konular işleyen yapımlar arasından kolayca sıyrılabilen bir yapım ve yılın izlenmesi gereken filmlerinden biri olduğuna şüphe yok. Fakat son günlerde biraz fazla abartıldığı da bir gerçek. En azından ben o kadar bayılmadım ve muhtemelen benim sezon sonu listemde pek fazla kendine yer bulamayacak…

Nightcrawler

7

Puan

7.0/10

1 Yorum

  1. Sound of Metal (2020) - izleryazar

    […] Nightcrawler ile kendini tanıtan, ardından The Night Of ile iyi bir oyuncu olduğundan emin olduğumuz Riz Ahmed burada filmin taşıyıcısı olarak karşımızda. Filmin hemen her anında o var ve abartıdan çok uzak bir şekilde karakterin duygularını çok iyi yansıtmayı başarıyor. Şüphesiz yılın en iyi performanslarından bir tanesi. Fakat Akademi’nin bayıldığı türden gösterişli performanslardan olmadığını ve bu nedenle şu aşamada Oscar adaylığını kesin göremediğimi belirtmem lazım… […]

    Yanıtla

Yorum Yazın

Email adresiniz yayınlanmayacak.