2020 film sezonunu nihayet geride bıraktığımıza göre vakit kaybetmeden 2021 film sezonuna başlama zamanı… Yeni sezonun ilk filmi ilk gösterimini geçen yılki Berlin Film Festivali’nde yapan, üstelik festivalin açılış filmi olma özelliğine de sahip “My Salinger Year” oldu. İstanbul Film Festivali’nin Mart ayı seçkisinde izleme şansı yakaladığım film, daha önce The Good Lie filmini izlediğim Kanadalı yönetmen Phillippe Falardeau imzası taşıyor…

Joanna (Margaret Qualley), 90’lı yılların ortasında yazar olma hayalleri kuran bir genç kızdır. Hayallerini gerçekleştirmek için ilk adımı atarak New York’a gelmiş ve burada bulunan bir arkadaşının evinde geçici süreyle yaşamaya başlamıştır. Bir yandan da New York’ta yaşamayı sürdürebilmek için bir yayın kuruluşunda küçük bir işe başlar. İlk etapta yazarlık hedefine uzak gözüken bu işi değerli kılan ise efsane yazar J.D. Salinger’ın da bu şirketle çalışması ve Joanna’ya ona gelen mektupları yanıtlama görevinin verilmesidir…

My Salinger Year, çok fazla kişiye hitap etmeyecek türden bir konuya sahip olsa da edebiyatla yakın ilişkiler içerisinde olan kişiler için ender bir fırsat. Özellikle tüm dünyada geniş hayran kitlesi bulunan J.D. Salinger’ın hayranları için de filmin farklı bir çekiciliği olsa gerek. Eğer benim gibi J.D. Salinger’ı hiç tanımayanlardansanız ve bu filmle tanımak istiyorsanız hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz. Filmin J.D. Salinger’ı tanıtmak gibi bir misyonu yok. Aksine J.D. Salinger’ı gizemli sunuş şekliyle onun kim olduğunu öğrenmek için filmi izledikten sonra sizi çabalamaya itiyor. Bununla birlikte de eğer gerçekleştirmekten uzak gibi gözüktüğünüz bir hayaliniz varsa ve ona başlamak için küçük bir kıvılcım gerekiyorsa aradığınız bu filmde saklı olabilir…

Senaryosunun ne kadar başarılı olduğu tartışmaya açık bir konu olsa da filmin tartışılmaz başarıya sahip olduğu noktaların başında görüntü yönetmenliği geliyor. Filmdeki hemen her kare o kadar harika ki senaryodan bağımsız şekilde sizi filmin içerisinde tutmaya yetiyor. 90’lara ait prodüksiyon ve başarılı müzik kullanımı da bu konuda önemli yardımcılar durumundalar.

Filmi izlemeye ikna eden önemli faktörlerden bir tanesi başrolde Margaret Qualley’nin varlığıydı. Fosse/Verdon dizisi ve Tarantino’nun Once Upon a Time in Hollywood‘unda dikkat çeken genç oyuncu, bu filmle yüksek potansiyelini bir kez daha gösterme şansı yakalamış. Ekran ışığı çok yüksek ve görüntü yönetmenlerinin işini çok kolaylaştırdığını tahmin ettiğim bir isim. Umarım bu tip iyi roller yakalamaya devam eder ve önümüzdeki dönemde kendisini bol bol izlemeye devam ederiz… Filmde ona eşlik eden usta oyuncu Sigourney Weaver da önemli bir karakteri başarıyla canlandırmış. Son dönemde sık karşımıza çıkmaya başlayan Theodore Pellerin ve Gilmore Girls’ten tanıdığımız Yanic Truesdale kadronun diğer tanıdık yüzleri arasındalar. Fakat filmin yan karakter ve yan hikayeler konusunda çok da nitelikli olmadığını not düşmek gerek…

Joanna Smith Rakoff’un kendi deneyimlerinden yazdığı kitaptan uyarlanan My Salinger Year, herkese hitap etmeyecek türden, bence pek güçlü olmayan bir senaryoya sahip. Yüksek seyir zevki ve çok önemli mesajlar içerdiğini söyleyemem. Buna karşın eldeki kısıtlı senaryosunu olabildiğince iyi değerlendirdiğini ve özellikle görsel olarak çok doyurucu bir film olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Özellikle edebiyat sektörüyle ilgiliyseniz veya J.D. Salinger hayranıysanız beklentinizi doğru ayarlayarak şans vermek isteyebilirsiniz…

My Salinger Year

6

Puan

6.0/10