İlk gösterimini bu yılki Toronto Film Festivali’nde yapan I Care a Lot özellikle Rosamund Pike’ın aldığı olumlu tepkilerle adından söz ettirerek Netflix’in festivalde satın aldığı çok sayıdaki yapımdan bir tanesine dönüştü. İlk kez bu filmle daha geniş kitlelere ulaşacak gibi gözüken genç yönetmen J Blakeson’ın yazıp yönettiği film, geçtiğimiz gün Netflix’in bu sezonki son iddialı filmlerinden biri olarak görücüye çıktı…

Marla Grayson (Rosamund Pike), hedefine aldığı yaşlıların sağlık sorunlarını mazeret gösterip onların yasal koruyuculuklarını üstlenme yoluyla para kazanan bir iş kadınıdır. Bu yoldaki en büyük destekçisi ise aynı zamanda hayat arkadaşı olan Fran’dir (Eiza Gonzalez). İkili haksız yollarla gelirlerini arttırmaya devam ederken mağdur etmeyi planladıkları yeni hastaları Jennifer (Dianne Wiest) ile sert bir duvara çarparlar. Jennifer, Rus mafyası Ruman Lunyov’un (Peter Dinklage) annesidir ve annesinin hastaneye kapatıldığını öğrenince ikilinin peşine düşer…

I Care a Lot, uzun süredir izlediğim en çarpıcı anti kahraman filmlerinden bir tanesi. Filmin ilk sahnesinden itibaren her şey son derece özgün hissettiriyor ve izleyicinin ilgisini cezbetmeyi çok iyi başarıyor. Bunu başarabilmesi çok önemli, çünkü ana karakteri sevmenin çok zor olduğu, ana karakterimizin bariz bir şekilde çok kötü bir insan olduğu bir filmden bahsediyoruz. Marla Grayson, filmin ilk sahnesinde “size dünyada iyi insan olmayacağını kanıtlayacağım” gibisinden iddialı bir laf ediyor. Dünyada iyi insan olmadığına katılmasam da bu filmde olmadığı kesin…

Gone Girl’deki muhteşem performansıyla geniş bir hayran kitlesi edinen Rosamund Pike, o film sonrasında da kaliteli işlerde yer alsa da hiçbiri çok geniş kitlelere ulaşmadı. I Care a Lot’da bu gidişat son bulmuş gözüküyor. Son derece ikonik bir karakter olan Marla Grayson, Rosamund Pike’a inanılmaz yakışmış. Sevmesi imkansız gibi gözüken karakterden bir yandan nefret ediyorsunuz ancak karakter öylesine cesur ve karizmatik ki yer yer kendinizi büyüsüne kapılmış halde, onun tarafında bulmanız çok olası… Tabii bu büyük başarıda Rosamund Pike’ın rolü de çok yüksek. Altın Küre’de komedi dalında bu yıl ödülün en büyük favorilerinden biri olarak gözüküyor ki bence Oscar adaylığı alsa dahi kimsenin itiraz edemeyeceği türden güçlü bir performans…

Filmin oyuncu kadrosunun geri kalanı da işini çok iyi yapıyor. Daha önce genelde yoğun makyaj altında karşımıza çıkan Eiza Gonzalez’i daha doğal hissettiren bir görüntüyle izlemek hoşuma gitti. Game of Thrones’tan hayranı olduğumuz Peter Dinklage de rolüne çok yakışmış… İki Oscar sahibi olmasına rağmen uzun süredir pek önemli roller kapamayan Dianne Wiest de halen yetenekli bir oyuncu olduğunu hatırlatmış…

Türler arasında gezinen filmin aksiyon ve suç filmi yönleriyle öne çıktığı söylenebilir. Komedi ise daha çok rus mafyasını karikatürize etme şeklinde kullanılmış. Eğer gülmek için bir komedi arayışındaysanız bu film doğru film olmayabilir. Aynı şekilde süper gerçekçi bir suç filmi arıyorsanız da hiç doğru bir seçim olmayacaktır. Fakat özgün bir film olduğunu ilk anlarından itibaren haykıran, hukuk sistemindeki açığı kullananların nasıl zenginleşebileceğini ve bu tip yollara baş koyanların ödeyebileceği olası bedelleri gösteren farklı ve çok yüksek tempolu bir film izlemek istiyorsanız doğru filmi buldunuz demektir…

I Care a Lot

7

Puan

7.0/10