Televizyon tarihinin en görkemli bölümlerine ev sahipliği yapan Game of Thrones’ta yönetmen koltuğundaki varlığı en çok heyecan yaratan isim Miguel Sapochnik idi. Dizinin pek çok unutulmaz bölümüne imza atan Arjantin kökenli İngiliz yönetmen, özellikle teknik açıdan zorluklar taşıyan bölümlerdeki performansıyla yeteneklerini sergileme fırsatı yakalamıştı. Peki Sapochnik’in kaderi televizyondan bir türlü sinemaya beklenen şekilde sıçrayamayan oyunculara mı benzeyecekti? Yoksa sinema dünyası yeni bir üst düzey yönetmen mi kazanacaktı? Sapochnik’in dizi sonrasındaki ilk uzun metraj yönetmenlik denemesi de bu yoldaki en önemli ipucu olacak olması nedeniyle heyecan vericiydi… İlk olarak Universal tarafından “BIOS” adıyla sinemalara hazırlanan fakat pandemi sürecinde ertelenip Apple TV+’a transfer olan Finch, o beklenen filmimizdi…
Yakın bir gelecekte geçiyor filmimiz. İklim krizi kaynaklı olduğunu tahmin ettiğimiz sebeplerin dünyadaki yaşamı neredeyse sonlandırdığı bu gelecekte, robot mühendisi Finch (Tom Hanks) hayatta kalmayı başarmış ender insanlar arasındadır. Hayatının çoğunu laboratuvarında geçirmekteki Finch’in bu süreçteki en önemli dayanağı köpek dostu Goodyear olmuştur. Fakat artık hasta ve yaşlı bir adam olan Finch, dünyadaki ömrünün tükenmekte olduğunun farkındadır. Bu nedenle köpek dostuna kendisinden sonra bakabilmesi için bir robot yapmayı kafasına koyar…
Finch, Game of Thrones’un görkemli bölümlerinin yönetmeninden bekleyeceğiniz tipte iddialı bir film değil. Yepyeni fikirleri olan çok özgün bir iş olduğunu söylemek de kolay değil. Bununla birlikte tıpkı konusuyla vaat ettiği gibi iç ısıtan, duygusal ve eğlenceli bir film. Birkaç sahnesi dışında aksiyondan çok uzak, iyi müziklerle ve şarkı seçimleriyle bezenmiş, büyük ölçüde tek kişilik gösteri şeklindeki sakin ve dingin bir film..
Tom Hanks, kariyeri boyunca pek çok kez zor durumda kalmış ve hayatını kurtarma peşindeki karakterleri başarıyla canlandırdı. Bu rollerin sıklıkla Hanks’e gitme nedeni de aslında usta oyuncunun seyircinin çok kolay bağ kurabileceği performanslar sunmadaki becerisi. Yıllar önce Cast Away’de bir voleybol topunu dahi canlıymışçasına umursamamızı sağlayabilmiş bir adam için köpek ve robotla bağ kurmamızı sağlamak çocuk oyuncağı olsa gerek. Hanks, Finch’te de rolünü çok iyi benimsemiş ve bu tip hafif görünümlü bir film için çok güçlü bir performans sunarak filmi üst seviyeye taşımış. Filmde olanları umursamamızda Hanks’in bu yüksek çabasının payı çok yüksek…
Eğer bol aksiyonlu, macera dolu bir kıyamet sonrası filmi arayışındaysanız Finch sizin için yanlış bir film. Fakat robotuyla köpeğinin arasını yapmaya çabalayan yaşlı bir adamın naif hikayesini izlemek cazip geliyorsa, Tom Hanks’in ağzından çıkacak insanlık üzerine bilgelik taşıyan sözler dinleme düşüncesi sizi heyecanlandırıyorsa mutlaka şans vermenizi önerebileceğim film…
Finch
