Herkesin sitcom izlediği ancak çekilen yeni sitcom sayısının bir parmağı geçmediği garip bir dönemden geçiyoruz. Bu dönemde popüler olmayı başarabilmiş ender sitcomlardan, bir polisiye komedisi olan Brooklyn Nine-Nine için de yolun sonu geldi. 2013 sonbaharında sessiz sedasız yayına başladığında keşfederek pek sevdiğim diziden bir dönem diziyi bırakacak kadar soğusam da diziyle sekiz sezonun sonunda iyi bir şekilde vedalaştık…

Brooklyn’deki birbirinden ilginç karakterlerden oluşan bir polis karakolunda geçen eğlenceli ve aksiyon dolu olayları ele alan dizi, sezona ABD’deki güncel gelişmelerin oldukça etkisinde başladı. #BlackLivesMatters hareketinin bir polis zulmünden ortaya çıktığı gerçeği varken zaten aksini de beklemek mümkün değildi. Fakat dizinin bu gelişmeyle başa çıkma şekli biraz fazla sert olmuş. Rosa karakteriyle ilgili şok gelişmeyi ben biraz abartılı buldum. Üzerinde düşünülmemiş, fazla oldu bittiye getirilmiş hissettirdi…

Pek çok dizide olduğu gibi Brooklyn Nine-Nine’da da son sezonun önemli bir kısmı karakterlerin hikayelerini nihayetlendirmek üzerine kurulmuş. Bu duruma pek itirazım olmasa da özellikle ana karakterlerden biri için hazırlanan sonu tıpkı Rosa olayında olduğu gibi fazla basit buldum…

Dizinin komedi açısından son sezonda da öncekileri aratan pek bir yanı yoktu. Hatta az bölüm olmasının ve hikaye yönünden ellerinin daha geniş olmasının etkisiyle daha az zorlandıkları bile söylenebilir. Özellikle Holt ve Kevin ilişkisinden yararlanmaları epey isabetli olmuş…

Neticede Brooklyn Nine-Nine, zaman zaman inişli çıkışlı bir grafik çizse de sekiz sezon boyunca hayatımıza renk katan keyifli bir işti. Başarılı oyunculuklarla yükselen birbirinden eğlenceli karakterlerini özleyeceğim. Belki son sezondaki dramatik kararların pek iyi uygulanadığı söylenebilir ancak diziyi neden sevdiğimizi hatırlatan final bölümü bile sezonu kurtarmaya yeter seviyedeydi…

Brooklyn Nine-Nine 8. Sezon

7.7

Puan

7.7/10