Daha çok müzik dünyasındaki kimliğiyle tanınan Boots Riley, Sundance Film Festivalinde gösterime giren ilk filmi “Sorry to Bother You” ile yılın en çılgın, en sıradışı filmlerinden bir tanesine imza attı…
Toplumun alt tabakasından gelen bir siyahi olan Cassius Green (Lakeith Stanfield) mütevazı hatta zorluklar içinde sayılabilecek bir hayat yaşarken bir telefon üzerinden pazarlamacılık işi bulur. İnsanların hayatlarının ortasına dalınan ve başarılı olmanın bir hayli zor olduğu bu işte Cassius kendisini öne çıkaracak bir özelliğini keşfeder. Sesini değiştirerek bir beyazın sesiyle konuşmaya başlayan Cassius’un kariyeri anında sıçramaya başlar ve kendisine sürprizlerle dolu yeni kapılar açılır…
Sorry to Bother You’nun fantastikliği ses değiştirmeyle de sınırlı değil. Oldukça çılgın fikirlere sahip olan film, özellikle ikinci yarısıyla birlikte tarif etmenin zor olduğu değişik kafalardan izler taşıyor. Filmin bu sıradışılığını daha dozunda olduğu ilk yarısında sevsem de ikinci yarısında gereğinden fazla uçuk noktalara kaçmasıyla birlikte bu durum beni filmden uzaklaştırdı. Bir yandan ırkçılık bir yandan kapitalizmin sömürücü düzenini eleştiri yağmuruna tutan film, ikinci yarısında bunu fazla göze sokarak yapıyor ve rahatsız edici olmaya başlıyor…
Filmin başrolünde Lakeith Stanfield iyi iş çıkarırken ona eşlik eden, özellikle dev küpeleriyle ikon olmaya aday Detroit karakteriyle Tessa Thompson filmin bir başka diğer iyisiydi. Call Me by Your Name ile sükse yapan Armie Hammer, The Walking Dead’den tanıdığımız ve bu yıl Burning’de de dikkat çeken Steven Yeun ve Brooklyn Nine-Nine’ın yıldızlarından Terry Crews filmin diğer ünlü oyuncuları arasındalar. David Cross, Forest Whitaker, Patton Oswalt ve Lily James sesleriyle filme destek veren isimlerden olmuşlar…
Fazlasıyla farklı bir film olan Sorry to Bother You şüphesiz herkese hitap edebilecek bir film değil ama yeni, çılgın fikirlere açık biriyseniz şans vermenizi önerebilirim. İkinci yarısıyla konusunu çok dağıtıp yörüngesinden çıkmasaydı daha çok sevebilirdim ama görünen o ki Boots Riley’nin yönetmen kimliğiyle adını ilerleyen yıllarda daha sık duyacağız…
Sorry to Bother You
Yorum Yazın