Geride bıraktığımız yılın en büyük sürprizlerinden biri Mark Mylod yönetmenliğindeki “The Menu” oldu. Eleştirel anlamda çok kötü filmler çektikten sonra televizyonda prestijli işlerde pişen yönetmen, hem eleştirmenlerden hem izleyiciden çarpıcı övgüler alan “The Menu” ile döndü. Beni de ilk gösteriminden itibaren bir hayli heyecanlandıran ve seveceğime neredeyse kesin gözle baktığım film, büyük hayal kırıklığı yaşattı…
Yemekler konusunda ilgili ve bilgili biri olan Tyler (Nicholas Hoult) ve konuya aynı derecede ilgi duymayan Margot (Anya Taylor-Joy) son derece lüks bir restaurantta yemek yemek için bir adaya gelirler. Çalışan sayısının yemek yiyen sayısından fazla olduğu bu çok özel mekanda genç çiftimiz ve diğer misafirleri Şef Slowik (Ralph Fiennes) önderliğinde hazırlanan son derece ilginç bir “menü” beklemektedir…
Squid Game‘in etkisi midir bilinmez bu yılın en popüler konularından biri zengin taşlamaları… Triangle of Sadness ile bu türün zirvesindeki şahane bir film izledikten sonra Glass Onion bu konudaki vasat bir örnek olarak karşımıza çıkmıştı. The Menu de ne yazık ki bir başka vasat örnek… “Fine dining” denilen ve cep yakıcı fiyatlarından ötürü dünyada çok küçük kitleye ulaşabilen ve uzaktan hayli yapay, tuhaf gözüken yemek kültürünü acımasızca eleştiren film, bunu ne yazık ki yaptığını düşündüğü gibi zeki bir yolla yapamıyor…
The Menu, kağıt üzerinde gerilim ve komediyi birleştiren bir film. Kağıt üzerinde diyorum çünkü bana bu iki tür de hiçbir şekilde geçmedi. Filmde ne gülebildiğim ne de gerçek anlamda gerildiğim bir sahne vardı… Fakat sıra dışı tarzının zaman zaman ilgi çekip, hayranlık uyandırdığını söylemeliyim. Örneğin tortilla sahnesi ya da tekrarlanan alkış sahneleri gibi…
Filmin ilk etapta ilgimi cezbetme sebeplerimden birisi oyuncu kadrosuydu. Oyuncu kadrosunun kötü iş çıkardığını söyleyemem ama filmde hissettiğim yüksek yapaylık hissi oyunculukların da değerini ister istemez düşürdü. Ralph Fiennes filmin en iyisiydi. Ona eşlik edenlerden Anya Taylor-Joy ve Nicholas Hoult’tan ziyade Hong Chau performansıyla daha çok öne çıkmış…
The Menu, yılın enteresan fikre ve konuya sahip filmlerinden bir tanesi olsa da bunu uygulama konusunda zayıf bir film. Derinleştirilememiş karakterleri, üzerinde yeterince düşünülmemiş senaryosu ve yetersiz finaliyle ne yazık ki yılın en çok abartılan filmlerinden biri…