2019 sonbaharında ilk sezonuyla karşımıza çıkan Amazon Prime Video dizisi Modern Love, iki yıla yakın bir aranın ardından yepyeni sezonuyla geri döndü. New York Times’ın aynı adlı köşesinden uyarlanan ve her bölümde farklı aşk hikayelerini konu alan dizi, ilk sezon gördüğü ilginin karşısında yeni sezon onayını kapmıştı. İkinci sezonunda yepyeni oyuncular ve hikayelerle yoluna devam eden dizi buna karşın ne yazık ki ilk sezonun epey gerisinde bir dönüş yaptı…
Modern Love’ın ikinci sezonu konsept olarak ilk sezonla paralel şekilde ilerlese de ikinci sezonda kalite anlamında tepetaklak bir düşüş söz konusu. İlk sezonda da sevdiğim bölümler ve sevmediğim bölümler vardı fakat bu sezon hem iyi bölüm sayısı çok azdı hem de kötü bölümlerin çoğu katlanılması güç derecedeydi…
Dizideki payı en yüksek isimlerin başında Once, Begin Again, Sing Street gibi işlerinden tanıdığımız senarist ve yönetmen John Carney geliyor. Fakat John Carney bu sezona fazla dahil olmamayı tercih etmiş ve sadece iki bölümde hem senarist hem yönetmen olarak görev almış. Sezonun en iyi iki bölümü de işte tam olarak bu iki bölümdü. Minnie Driver’ın başrolünde yer aldığı ve eski arabasıyla duygusal bir bağ kuran kadının anlatıldığı “On a Serpentine Road, With the Top Down” ve İrlanda’da pandeminin patlak verdiği günlerdeki bir trenle tanışma hikayesi “Strangers on a (Dublin) Train”den bahsediyorum…
Before üçlemesini andıran ve ona sık referans vermekten de çekinmeyen “Strangers on a (Dublin) Train” bölümü net şekilde sezonun en iyisiydi. Özellikle benim gibi trende karşılaşan yabancılar konusundan asla bıkmayacaklardansanız mutlaka izlemeniz gereken türden bir dizi bölümüydü. Olayların İrlanda’da geçiyor olması da bir artıydı elbet. Bu bölümün başrolleri Kit Harington ve Lucy Boynton’ı da izlemesi keyifliydi…
Bahsettiğim iki bölüm dışındaki bölümlerden çok farklı yaşamlar süren iki kişinin hikayesini ele alan “The Night Girl Finds a Day Boy” da nispeten iyi kabul edilebilecek bir bölümdü. Fakat bu bölümler dışındakiler bana göre tamamen es geçilebilir türden hikayelere sahipti… Hikayelerin zayıflığının da etkisiyle olsa gerek dizinin oyuncu kadrosu da ilk sezona kıyasla epey dardı. John Carney’nin yönettiği ama senaryosunu yazmadığı sezon finali “A Second Embrace, with Hearts and Eyes Open” da oynayan Tobias Menzies’i saymazsak bu bölümlerde ünlü yüz neredeyse yoktu…
Uzun lafın kısası Modern Love’ın ikinci sezonunu ilk üç bölüm dışında hiç sevemedim. İlk sezonunun başarısı üzerine yapılan zorlama bir devam sezonu gibi hissettirdi. Keşke daha fazla iyi hikaye biriktirip karşımıza öyle çıksalarmış. Umarım başka devam sezonu gelmez. Gelirse de yüksek ihtimalle bölüm seçerek izleme yoluna geçeceğim…