Her coğrafyadan her tür filme açık olmayı istesem de uzakdoğu sinemasına bir hayli uzak olduğumu söyleyebilirim. Hayao Miyazaki önderliğindeki anime ürünlerini bir kenara koyacak olursak izleyip de beğendiğim uzakdoğu filmlerinin sayısı bir elin parmaklarını geçmez. Hal böyle olunca da mümkün olduğunca uzakdoğu filmlerinden kaçmaya çalışıyorum. Bu yıl kaçmaya çalıştığım fakat övgülere daha fazla dayanamayıp izlemeye karar verdiğim bir film oldu ki o da bu yazıda bahsedeceğimiz The Handmaiden. Biraz önce bahsettiğim bir elin parmaklarındaki filmlerden bir tanesi Oldboy ve o filmin yönetmeni olan Chan-wook Park, The Handmaiden’ın da yönetmeni. Filmle ilgili görmüş olduğum “yeni bir Oldboy” tarzındaki abartılı yorumlar beni bu filme bir şans vermeye itti. Fakat sonuç pek de tatmin edici olmadı…
The Handmaiden, 1930lu yıllarda Kore’nin Japon egemenliğinde olduğu dönemde geçiyor. Japon bir kadının (Hideko) mirasını ele geçirmek isteyen Japon kontu bir hizmetçi kızla anlaşarak Hideko’nun evine gönderiyor. Hizmetçi kızın görevi kont ile Hideko’nun arasını yapmaktır fakat işler beklenildiği gibi gitmez ve olay çok farklı boyut kazanır.
Oldboy ile izleyici çok şaşırtan Chan-wook Park, bu filmde de izleyici için pek çok sürpriz hazırlamış. Filmin içerisinde birden fazla kez izleyiciyi ters köşeye düşürüyor. Bunu yaparken de filmin içerisinde bol miktarda erotizme yer vermekten çekinmiyor…
Uzakdoğu sinemasından hazzetmememin pek çok sebebi var. Bu sebeplerin pek çoğuna bu filmde de rastlamak mümkün. En başta kültürel farklılıklar sebebiyle filme ısınması bir hayli zor. Karikatürize edilmişçesine çekilmiş abartının doruklarındaki sahneler, karakterlerin çoğundaki son derece soğuk tavırlar filmi sevmeyi çok zorlaştırıyor. Tüm bu soğukluğun arasında hizmetçiyi oynayan genç oyuncu Tae-ri Kim’in performansı biraz olsun ısınmaya yardımcı olsa da tek başına yeterli olamıyor.
The Handmaiden, izleyicinin genel anlamda çok beğendiği ve eleştirel anlamda da takdir toplayan bir iş oldu ama ben sevemedim. Uzakdoğu filmlerine soğuk bakan, onları soğuk bulan biri olarak görüşümle sizi yanıltmak istemem. Eğer uzakdoğu filmlerini seviyorsanız The Handmaiden belki sizin için yılın en iyi filmlerinden biri olabilir ama benim için ilgi çekici olabilecek bir senaryonun heba olmasından başka bir şey değil…
Yorum Yazın