Bu yılın en çok tartışma yaratan filmlerinden bir tanesi Daniel Scheinert ve Dan Kwan ikilisinin ilk uzun metrajlı filmleri olma özelliği taşıyan Swiss Army Man oldu. İlk kez Sundance Film Festivalinde gösterime giren filmin gösterimi sırasında pek çok kişinin filmi yarıda bırakıp protesto ettiği haberleri yayılmıştı. Herhalde çok kötü bir film diye düşünürken hem olumlu eleştirilerin gelmeye başlaması, hem de filmin festivalde en iyi yönetmen ödülünü kazanması kafaları karıştırdı.
Peki neydi Swiss Army Man’i bu kadar tartışmalı bir film yapan? Öncelikle filmin gerçekten sıradışı, ilginç bir konusu var. Issız bir adada yapayalnız kalan ve umutsuzluktan intihara sürüklenen Hank (Paul Dano), karaya sürüklenen bir ceset bulur. Bu ceset Hank’in yaşama tutunma aracı haline gelir ve Hank’le ceset arasında tuhaf bir ilişki başlar…
Konunun ilginçliğinin yanı sıra özellikle ilk kısmındaki iğrenç diyebileceğimiz gaz çıkarma sahneleri nasıl tuhaf bir film izlediğimizi sorgulatıyor. Her ne kadar film yer yer aşırı tuhaf ve gereksiz tiksindirici olsa da boş bir film değil, farklı anlatım tarzıyla bir şeyler anlatmaya çalışan ilginç bir yapım. Bu tarz sürrealist yapımların pek bana uygun olduğunu söyleyemem ama Swiss Army Man’deki sürrealistlik beni rahatsız etmedi hatta hoşuma gitti diyebilirim.
Swiss Army Man’le ilgili benim asıl sıkıntım ise filmin orta kısımlarından itibaren fazla sıradanlaşmaya başlaması oldu. İlgi çekici başlayan hikaye ve anlatım tarzı giderek ilginçliğini kaybetti ve son kısımları hariç tutarsak sıradan şekilde devam etti. Neyse ki her ne kadar fazla aceleye getirilmiş hissi yaratsa da tatmin edici sayılabilecek bir sonla film bitti.
Her ne kadar serinin tamamlanması 5 yılı geçse de hala Harry Potter rolüyle anılan Daniel Radcliffe, bir oyuncunun kariyerinde gösterebileceği en enteresan performanslardan birini bu filmde göstermiş. Radcliffe’in kendisi için çok iyi bir fırsatı değerlendirdiğini söylemek mümkün. Filmin diğer yıldızı Paul Dano da kariyerinin en çarpıcı performanslarından birine bu filmde imzasını atmış. Bence bu filmdeki performansı geçen yıl gereksizce çok övülen Love & Mercy performansından da iyiydi. Mary Elizabeth Winstead de gözüktüğü kısa sürede filme renk katmış.
Özetle Swiss Army Man gerçekten yılın en tuhaf filmlerinden biri. Genel olarak izleyiciyi keskin şekilde ikiye bölmüş olsa da ben iki grubun ortasında bir yerde buldum kendimi. İlginç konu ve anlatım tarzı, başarılı oyunculukları filmin artıları olsa da gereksiz iğrençlikleri ve konunun işleyişindeki bazı sıkıntılar filmin değerini düşürmüş. Açıkçası Swiss Army Man kimseye direkt olarak önerebileceğim bir film değil ama tuhaflıklara açıksanız, konuyu ilgi çekici bulduysanız ve gaz çıkarma sahneleriyle probleminiz yoksa çekinmeden deneyebilirsiniz…
[…] çektikleri ilk filmleri Swiss Army Man ile kendi yılının en çok tartışılan filmlerinden birine imza atan Daniel Kwan ve Daniel […]