Disney’in en ünlü müzikallerinden biri olan Mary Poppins, 54 yıllık aranın ardından yeniden aramızda… 1964 yapımı ilk film, kazandığı 5 Oscar ödülünün yanı sıra bugün hala 60’lardan günümüze kalan önemli filmler arasında. Fakat doğrusunu isterseniz ilk filmi izlemediğim gibi Mary Poppins hakkındaki bilgim de ilk filmin yapım sürecini konu alan 2013 yapımı Saving Mr. Banks’ten edindiklerimden ibaretti. Buna karşın hem müzikallere olan tutkum, hem filmden paylaşılan görsel ve fragmanların muhteşemliği sayesinde filme dair yüksek beklentim oluşmuştu. Fakat filmin ülkemizde skandal bir kararla sadece Türkçe dublaj olarak vizyona girmesi sonucu filmi ancak şimdi, sezonu kapadıktan sonra izleme şansı bulabildim…
Mary Poppins Returns, gerçek anlamda 54 yıl önceki ilk filmin devamı niteliğinde bir film. İlk filmdeki Banks çocukları Michael (Ben Whishaw) ve Jane (Emily Mortimer) artık birer yetişkindirler. Michael’ın eşinin beklenmedik ölümünün yanı sıra ödenemeyen borçlardan dolayı evlerine el konulması tehlikesi nedeniyle üç çocuklu Banks ailesi zor bir dönemdedir. Tam da her şey kötü giderken ihtiyaç sihirli bir dokunuştur ve onu sağlama görevi yıllar önceki gibi sihirli dadı Mary Poppins’e düşer…
Mary Poppins Returns, her şeyden önce teknik açıdan mükemmelliğe epey yaklaşmış bir film. Prodüksiyon tasarımı, kostümler, görüntü yönetimi harika. Oscar’a aday olan müzikleri de gerçekten yılın en akılda kalıcı, en iyilerinden biri. Teknik açıdan beğenmediğim tek kısım klasik çizgi filmlere geçilen ve bana göre anlamsız yere filmin ciddiyetini tamamen öldüren kısımlardı…
Bu yıl hem A Quiet Place ile hem de Mary Poppins Returns ile pek çok ödüle aday olmasına karşın Oscar’da bir kez daha görmezden gelinen Emily Blunt’ın A Quiet Place’teki performansını izleryazar Film Ödülleri‘nde ödüle layık görmüştüm. Bu filmdeki performansı da gerçekten çok etkileyiciydi, ilk sahneden itibaren parlayarak filmin enerjisinde ciddi pay sahibi. Ona eşlik eden Lin-Manuel Miranda da özellikle müzikal sahnelerde çok başarılıydı. Meryl Streep’in yanı sıra orijinal seriden bazı cameolar filmin hoş sürprizlerindendi…
Bahsettiğim bu son derece olumlu özelliklerine karşın Mary Poppins Returns, ne yazık ki beklediğimin çok altında çıkan ve pek sevemediğim bir film oldu. Bunda ana sebep senaryonun son derece basit olması ve bu kadar basit bir senaryonun 2 saati aşkın bir süreyle filmleştirilmesi. Müzikal şarkılar çok akılda kalıcı değildi ama dans kareografileri çok başarılıydı ve bu sayede müzikal sahneleri izlemek büyük zevkti. Buna karşın ne yazık ki bu sahneler tek başına filme ilgiyi canlı tutmakta yeterli değildi…
Kariyerine Chicago gibi bol Oscarlı şahane bir müzikalle başlayan Rob Marshall sonrasında ise aynı başarıyı yakalamakta zorlanmıştı. 2014 yapımı Into the Woods ile birlikte Disney’le yeni bir ortaklığa başlayan Marshall’ın bu ortaklıktaki ikinci filmi de bana göre fazlasıyla eksik bir film. Belki çocuklara verdiği pozitif mesajlarla iyi bir aile filmi olabilir ama bu kadar şahane bir prodüksiyonun iyi bir senaryoyla büyüklerin de daha fazla keyif alabileceği bir hale getirmek kolaylıkla mümkün olabilirdi…
Yorum Yazın