Bilim kurgu filmleriyle aram esasında hiç fena değildir. Fakat ne yazık ki bu türü hakkını vererek icra eden filmler epey nadir çıkıyor. Özellikle hedefi gişe olan bilim kurgu filmlerinin büyük çoğunluğu ne yazık ki garip yaratıkların dünyayı ele geçirmeye çalışması, uzaylı işgali gibisinden uçuk ve ilgi çekiciliğini yıllar öncesinden kaybetmiş konular üzerine kuruluyor. Neyse ki zaman zaman bu türde hala orijinal sayılabilecek, sırtını görsel efekte dayamamış yapımlar çıkabiliyor. İşte bu yılın sürprizlerinden olan Ex Machina da bu yapımlardan bir tanesi…
Ex Machina bir ilk film, daha çok senarist yönüyle tanınan İngiliz Alex Garland ilk kez bu film için yönetmenlik koltuğuna oturmuş. Bu yıl başka önemli ilk filmler çıkar mı bilmiyorum ama Ex Machina bana kalırsa son yıllarda çekilmiş en iyi ilk filmlerden bir tanesi olma özelliğini de taşıyor.
Ex Machina, genç bir yazılım uzmanının tarihin en büyük buluşlarından birini yapmasını konu alıyor. Google tarzı büyük bir arama motorunun sahibi olan Nathan (Oscar Isaac) arama motorundan gelen dev verileri işleyerek tarihte eşi, benzeri yapılamamış bir yapay zeka oluşturmayı başarıyor. Fakat filmimiz bu icadın yapılış aşamasından çok, yapıldıktan sonrasını konu alıyor. Ana kahramanımız Caleb (Domhnall Gleeson) yapay zeka ürünü robotlardan biri olan Eva’yı (Alicia Vikander) test etmesi için işe alınır. Test ile asıl kastedilen ise robotun kendi farkındalığının olup olmadığının anlaşılmasını sağlamaktır. Bu zor görev Nathan’ın tuhaf kişiliğinin de etkisiyle daha zor ve karmaşık bir hal almaktadır.
Bu yıl aslında Ex Machina ile benzetilebilecek bir film daha vardı o da Chappie, fakat Ex Machina işini çok daha ciddiye alan ve kötü adamların dünyayı ele geçirmesi klişesine bel bağlamamış bir yapım. Doğrusu ben karşımda çok daha zayıf bir film beklerken filmin başarısı karşısında şaşkınlığa düştüm.
Filmin en iyi performansı az farkla da olsa Alicia Vikander’a ait. Bu yıl kariyerinin altın yılını yaşayan ve pek çok iddialı filmde birden yer alan Vikander bu filmde özellikle sesini harika bir şekilde kulllanıyor. Bana kalırsa iki yıl önce Scarlett Johansson’un Her performansına yakın bir performanstı ve takdiri epey hak ediyor.
Oscar Isaac son yıllardaki en iyi performans gösteren oyunculardan biri. Inside Llewyn Davis ve A Most Violent Year’dan sonra Ex Machina’de de Oscar Isaac parıltısını gördük. Şansı yaver giderse birkaç iyi filmde yer alarak adını çok daha geniş kitlelere duyurabilir.
Filmin asıl başrolü Domnhall Gleeson ise son yıllarda bu tarz projeler için biçilmiş kaftan oldu herhalde. Black Mirror izleyenler hatırlayacaktır, orada da bu filme epey benzeyen bir bölümde rol almıştı. Yalnız ben her ne kadar Domnhall Gleeson’ın oynadığı karakterleri genellikle sevsem de kendisinin epey düz bir oyuncu ve hep benzer performansları sergilediğini düşünüyorum.
Özetle Ex Machina benim için yılın en büyük sürprizlerinden oldu. Gürültü patırtı koparmadan da çok iyi bilim kurgu filmi yapılabileceğini kanıtlar nitelikte takdire şayan bir yapım olan Ex Machina’yı henüz izlemediyseniz en kısa zamanda izlemenizi öneririm…
[…] çıkışlı ilk filmi Ex Machina ile son yılların en başarılı bilim-kurgularından bir tanesine imzasını atan Alex Garland, […]