Yazdığı senaryoyla American Beauty gibi eşsiz bir eseri sinema dünyasına kazandıran Alan Ball, hemen sonrasında da Six Feet Under gibi eşsiz bir eseri televizyona kazandırdı. Bu iki yapım sonrası Alan Ball’ın sektördeki en önemli senaristlerden biri olacağı tahmin edilse de o, bu beklentilere cevap vermekle uğraşmayarak kendini epey geri planda tutmayı tercih etti. Hatta öyle ki American Beauty sonrasındaki yirmi yıllık süreçte sadece kendi yönetmenliğini yaptığı “Towelhead” adlı bir uyarlama senaryo yazdı. Nihayet on üç yıl sonrasında ikinci özgün senaryosunu, kendi yönetmenliğinde seyirci karşısına çıkardı…

1970’li yılların eşiğinde, Amerika’nın yüksek muhafazakar oranına sahip güney eyaletlerinden biri olan Güney Karolina’da bir aile buluşmasındayız. Küçük Beth (Sophia Lillis) yaşıtlarıyla pek fazla uyuşamayan bir kızdır ve aile içinde en çok kendisi gibi ayrıksı gözüken, eğitimli amcası Frank’i (Paul Bettany) kendisine yakın görür, ona ciddi bir hayranlık duyar… Birkaç yıllık zaman atlamasının ardından Beth ve Frank’in yolları New York Üniversitesi’nde kesişir. Çok geçmeden Beth, amcasının aslında bir eşcinsel olduğunu ve Arap kökenli Wally (Peter Macdissi) ile birlikteliğinin olduğunu öğrenir…

Alan Ball’ın kendi babasının yaşadıklarından esinlenerek kaleme aldığı Uncle Frank, yönetmen/senaristin önceki işlerinden de alışkın olduğumuz üzere izleyiciyi kendisine bağlamakta hiç sıkıntı çekmeyen bir yapım. Filmdeki tüm karakterler gerçek hissettiriyor, Alan Ball hem kalemiyle hem de yönetmenliğiyle karakterleri derinleştirebilmeyi çok iyi başarmış. 1970’li yıllarda, özellikle de muhafazakar bir kentte eşcinselliğin zorlukları, o dönemki homofobinin boyutları iyi aktarılmış… Buna karşın Alan Ball’ın diğer işlerinde bulunan aşırı özgünlükten bu filmde eser yok. Filmdeki her şey “iyi ama bu tip şeyleri zaten daha önceden izlemiştik” hissiyatı yaratıyor. En azından ele aldığı konuyu ana akım izleyicisine çok yakın bir eksende tutmasının değerli olduğu söylenebilir…

Filmin oyuncu kadrosundaki ana üçlünün kimyası çok iyi tutmuş. It sonrası neler yapacağını merak ettiğimiz Sophia Lillis’i burada da izlemekten keyif aldım. Daha çok büyük filmlerde küçük roller kapan Paul Bettany de bana göre bugüne kadarki en akılda kalıcı performansına imza atmış. Filmin en iyisi olduğunu söylemek yanlış olmaz… Six Feet Under’da belki de en sevmediğim karakterlerden birini canlandıran Lübnan asıllı oyuncu Peter Macdissi’yi ise oradaki rolünün aksine bu kez epey sevdim, filmin komedi yanındaki en büyük katkı ona aitti… Filmde Judy Greer, Margo Martindale, Stephen Root gibi önemli isimler de kadroyu zenginleştirmede katkıda bulunuyorlar…

Uncle Frank, bolca dramatik anları olmakla birlikte keyifli bir yol filmi. Genel olarak ana akımdan uzak bir tavır sergileyen queer sinemasının son yıllardaki ana akıma en yakın örneklerinden biri olması bakımından da değerli görülebilir. Fakat Alan Ball isminin yarattığı yüksek beklentiyi fazla yükseklerde tutmamakta fayda var…

Uncle Frank

6

Puan

6.0/10