Lock, Stock and Two Smoking Barrels ve Snatch filmleriyle geniş bir hayran kitlesi elde eden Guy Ritchie, filmlerini bir türlü sevemediğim yönetmenlerden. Sherlock Holmes gibi bir karakterden bile vasat sayılabilecek filmler çıkarmayı başaran yönetmen neyse ki uzun süredir kimselerin umrunda olmayan gişe filmlerine yönelmişti ve filmlerini izleme zorunluluğu hissetmemiştim. Yeni yılın ilk ayında gösterime giren The Gentlemen ile yönetmen bu gidişatı bozdu. Eleştirmenlerden düşük not alsa da özellikle ilk iki filmini seven kitlenin çok sevdiği The Gentlemen ile oldukça iyi izleyici tepkileri aldı. Ben de Guy Ritchie olan kötü ilişkimin sona ermesini umarak filme şans verme zorunluluğu hissettim…

The Gentlemen, Londra’da uyuşturucu krallığı kurmaya çalışan bir Amerikalı olan Mickey Pearson’ın (Matthew McConaughey) hikayesini ele alıyor. Hikayeyi ise bu olayın filmini yapmak isteyen Fletcher’ın (Hugh Grant) ağzından dinliyoruz ve gerçek ile kurmaca birbirine karışıyor…

Yönetmenin iki meşhur filminde olduğu gibi The Gentlemen de pek çok cool kötü adamın etrafta cirit attığı, karmaşık kurgulu ve komik olmaya çalışıp gülümsetmeyen bir film. İtiraf etmek gerekirse Colin Farrell’in birkaç sahnesini sevdim ama onun dışında film tamamen bir hayal kırıklığıydı… Hikayeye bir türlü bağlanamadığım gibi olayların gidişatı, karakterlerin başına gelecekler bir süre sona hiç umrumda olmamaya başladı ve çaresizce filmin bitmesini bekledim…

Oyuncu kadrosu bir hayli zengin olan filmde Matthew McConaughey, Hugh Grant, Michelle Dockery, Jeremy Strong, Colin Farrell, Henry Golding, Charlie Hunnam, Eddie Marsan gibi ünlü isimler yer alıyor. Oscar kazandıktan sonra üst üste kimsenin izlemediği pek çok filmde oynayan McConaughey’in ilk kez kaydadeğer bir filmde rol alması kendi için önemliydi. Hugh Grant de klasik tekdüze oyunculuğunun yerine abartılı bir oyunculuk sergilemiş filmde ve ne yazık ki performansını sevemedim…

The Gentlemen’in benim için tek ciddi katkısı “Cumberland Gap” gibi harika bir şarkıyı benimle tanıştırması oldu. Onun dışında neredeyse her şeyinden nefret ettiğim bir film oldu. Fakat eğer bir Guy Ritchie hayranıysanız benim yorumumu hiç dert etmenize gerek yok. Lock, Stock and Two Smoking Barrels ve Snatch’ten de aynı oranda nefret etmiştim ve onları sevdiyseniz bu filmi de seversiniz…

The Gentlemen

3

Puan

3.0/10