Children of Heaven ve Color of Paradise gibi klasikleriyle İran sinemasının önde gelen yönetmenlerinden biri olan ve ülkemizde de geniş bir hayran kitlesi bulunan Majid Majidi, iki önde gelen filmini de çok seven biri olarak uzun süredir yolumuzun kesişmediği yönetmenlerden biriydi. Zaten kendisi de uzun süredir pek kayda değer film üretmiyordu ki son filmi Sun Children ile bu yıl yeniden adından söz ettirdi ve İran’ın Oscar temsilcisi olarak uluslararası film kategorisindeki son 15 film arasına adını yazmayı başardı. Ben de İstanbul Modern’in düzenlediği “Oscar’ın Yabancıları” etkinliği sayesinde filmi izleme şansı yakaladım ve usta yönetmenin hala formundan pek bir şey kaybetmediğini görmüş oldum…
Ali (Roohollah Zamani), hasta yatağındaki annesi dışında kimsesi olmayan bir çocuktur. Birkaç arkadaşıyla birlikte çeşitli yaramazlıklar yapıp, türlü suçlar işlemektedir. Güvercin yetiştiriciliği yapan bir adam olan Hashem (Ali Nassirian), Ali’deki iş bitiricilik potansiyelini görür ve onu bir defineye ulaşma aracı olarak kullanmak ister. Ali’nin bu defineye ulaşması için kimsesiz çocukların eğitim gördüğü bir okula girip okulun bodrumunda kazı çalışması yapması gerekecektir…
Sun Children, henüz ilk sahnesinde dünyadaki milyonlarca çocuk işçiye adanan bir film olduğunu ilan ederek yörüngesini belli ediyor. Film boyunca ana karakterimiz eşliğinde bu acı tablonun nasıl şekillendiğine tanıklık ediyoruz. Giriş ve gelişme kısımlarında daha iyi olabileceği noktalar olsa da muhteşem finaliyle bunları unutturarak akılda kalıcı bir yolla mesajını iletiyor…
Majid Majidi, çocukların dünyasını yansıtma konusunda inanılmaz başarılı bir yönetmen. Bu filmde de daha önceki klasiklerindeki kadar olmasa da en iyi bildiği şeyi bir kez daha başarıyla yapıyor. Filmin başında sevilmesi çok zor bir karakter olarak gözüken küçük Ali’yi bir şekilde sevdirmeyi başarıyor. Daha doğrusu başarılı olup, doğru bir yola girmesini istememizi sağlamayı başarıyor. Fakat Ali’yi bu hayata sürükleyen sebeplere çok değinilmemesi filmin önemli bir eksisi olarak dikkat çekiyor. Tıpkı diğer çocuk karakterlerin de geçmişlerini çok iyi aktaramaması gibi. Mesela Afgan çocuklar üzerinden değinilmek istenen mülteci çocuk sorunu çok havada kalmış…
Sun Children’ın aksiyon sinemasına göz kırpan bir yanı olduğunu söylemek mümkün. Filmdeki define avı sekansları, daha doğrusu bodrumda geçen tüm sahneleri son derece başarılı çekilmiş. Bu noktada hem prodüksiyon tasarımını hem de görüntü yönetmenliğini de kutlamak gerekiyor. Majid Majidi, başrol Roohollah Zamani başta olmak üzere çoğunluğu amatör olan oyuncu kadrosundan oyunculuk açısından da gayet iyi verim almış…
Neticede Sun Children, İran sinemasından son dönemde çıkan başarılı yapımlar arasına ekleyebileceğimiz bir film. Çeşitli kusurları olmakla beraber dünya genelindeki milyonlarca çocuğun büyüklerce nasıl kullanıldığını son derece çarpıcı bir şekilde örnekliyor. Beklentinizi çok yüksek tutmamakla birlikte şans vermenizi öneririm…