Ödüllerin sinema kadar önemsendiği başka bir sanat dalı olmasa gerek. Sinema sektörü büyük ölçüde “ödül sezonu” denilen ve şu sıralar içinde bulunduğumuz döneme göre şekilleniyor. Filmlerin vizyon tarihlerinin buna göre belirlenmesi bir yana her yıl pek çok film de sırf bu ödül sezonunun kaygısıyla yapılıyor. Aslında ödül sezonu sinemaseverler için birkaç aylık bir bayram tadında geçse de ufak tefek hoş olmayan yanları da yok değil. Mesela sırf başrolü Oscar’a aday olsun diye çekilen, içerik adına hiçbir şey vaat etmeyip, güçlü başrol oyuncusuyla öne çıkan filmler… Bu yıl bu tip filmlere en iyi örnek ise birazdan bahsedeceğimiz Judy…
Judy Garland (Renée Zellweger), daha çocuk yaşlarında efsane film The Wizard of Oz’da (1939) oynamış ünlü bir sahne sanatçısı. Kısa sayılabilecek yaşamında hem müzisyen kişiliğiyle öne çıkmış hem de sinemada önemli eserlerde rol almış. Yönetmenliğini Rupert Goold’un üstlendiği Judy, kendisinin anne olduktan sonraki çalkantılı yaşamından kesit sunan bir biyografi filmi…
Doğrusu birkaç filmini izlemiş olsam da Judy Garland, bu film öncesinde tanıdığım bir isim değildi. Filmle birlikte kendisini daha çok tanımayı umuyordum. Özellikle müzisyen biyografilerine meraklı olduğumdan filmden keyif alacağımı da umuyordum. Fakat filmi izledikten sonra ciddi anlamda hayal kırıklığı yaşadım. Ortada kötü yönetilmiş, çok kötü kurgulanmış, kötü senaryolu kötü bir film var. Judy Garland’ın müzisyen yönü anlatılamadığı gibi oyunculuk yönünden neredeyse hiç bahsedilmemiş. Filmi izledikten sonra yaptığım birkaç dakikalık araştırma sonucunda, kendisi hakkında iki saatlik filmde öğrendiğimden çok daha fazla şey öğrendim. Tabii ki filmin temel kaygısı öğreticilik değil ancak filmin oyuncusuna Oscar kazandırma dışında hiçbir kaygısı yok ki! İşin ilginci Renée Zellweger’in başrol performansını da çok sevemedim. Filmin ilk kısmında o kadar abartılıydı ki filme konsantre olmakta zorlandım. Evet, belki zorlu bazı sahnelerin altından kalkabilmiş ama benim için yılın en iyi performansları arasında olması mümkün değil…
Uzun lafın kısası Judy benim için yılın büyük hayal kırıklıklarından oldu. Eğer benim gibi ana kategorilerde Oscar adayı tüm filmleri izleme gibi bir takıntınız yoksa gönül rahatlığıyla es geçebilirsiniz…