2019, bugüne dek pek fazla filmi karşıma çıkmayan Brezilya sineması için oldukça parlak bir yıl oldu. Bir yanda henüz izleme fırsatı bulamadığım Invisible Life, diğer yanda ise birazdan bahsedeceğimiz Bacurau pek çok uluslararası ödül alarak yılın en çok ses getiren uluslararası filmlerinden oldular…

Bu yılki Cannes Film Festivalinde jüri ödülünü kazanan Bacurau, ilk kez bu filmde uzun metraj için kamera arkasına geçen Juliano Dornelles ve daha önce bol ödüllü iki film yöneten Kleber Mendonça Filho ortaklığında ortaya çıkan bir hayli ilginç bir film…

Hikayemiz yakın gelecekte geçiyor. Büyükannesini kaybeden genç bir kadın olan Teresa (Bárbara Colen), cenaze için köyüne geri dönüyor. Teresa’nın gelişiyle birlikte pek sevilmiyor gibi gözüktüğü köyde bir takım tuhaf gelişmeler yaşanmaya başlıyor. Telefonların çekmemeye başlaması, su kaynaklarında kurşun izleri bulunması ve dijital haritalardan köyün silinmesi gibi… Çok geçmeden köy halkı bir dış tehdit altında olduğunu farkına varıyor…

Bacurau, çok dağınık, darmadağınık bir film. İlk olarak Teresa karakteri etrafında şekillenecek bir film gibi gözükse de daha sonra karakterin varlığını bile unutuyoruz. Benzer durum tüm karakterler için geçerli. Ne köy halkındaki karakterlerimizi derinlemesine tanıyabiliyoruz, ne de dış tehdit motivasyonlarını algılayabiliyoruz. Hal böyle olunca film, izleyciyi kendisine bağlamakta ciddi anlamda zorlanıyor. Fakat başaramadığını söylemek de haksızlık olur. Çünkü filmin ikinci yarısında işler giderek ilginçleşiyor ve mantıksızlıklarına, başarısızlıklarına karşın daha ne kadar ilginçleşebileceğini merak ettiriyor…

Sert politik eleştirileri tuhaf bir mizah anlayışıyla anlatmayı tercih eden Bacurau, aynı zamanda toplumsal birlikteliğin önemini de vurguluyor. İyi niyetli bir film olsa da bana kalırsa kaçırılmış bir fırsat. Daha derli toplu bir kurgu, özenli karakter tasarımlarıyla yılın iyilerinden olabilecekken bu haliyle tuhaflıklar bütününden ibaret olabilmiş bir film…

Bacurau

5

Puan

5.0/10