Geçtiğimiz yıl izleyiciyle buluşan Exxen’in ilk dizilerinden en çok ilgi göreni olan Gibi, ikinci sezonuyla geri döndü. Feyyaz Yiğit ve Aziz Kedi’nin senaryosunu yazdığı, Ömer Sinir’in yönetmenliğini yaptığı dizi, ikinci sezonuyla ilk sezonu da geride bırakarak son dönemin en popüler yerli dizilerinden birine dönüştü…

Birbiriyle hem çok iyi anlaşan, hem de her konuda birbirine zıt düşmeyi başaran iki arkadaş Yılmaz (Feyyaz Yiğit) ve İlkkan’ın (Kıvanç Kılınç) absürt maceralarını ele alan dizinin ikinci sezonundaki en büyük yenilik üçüncü bir ana karakterin diziye dahil oluşuydu. İlk sezonda pek çok bölümde konuk olarak izlediğimiz Ersoy (Ahmet Kürşat Öcalan), bu sezondaki neredeyse tüm bölümlerde ana karakterlerden biri olarak karşımızdaydı. Üçüncü bir karakterin varlığı, dizinin senaryo konusunda elini güçlendirmiş ve hikaye zenginliğine ciddi katkı sunmuş. Ahmet Kürşat Öcalan’ın oyunculuk anlamında dizinin diğer ikilisinin ardında kalmaması da doğal olarak ciddi bir avantaj olmuş…

İlk sezonda olduğu gibi ikinci sezonda da dizinin her bölümü birbirinden son derece bağımsızdı. Hatta yine ilk sezonda olduğu gibi sezon finalinde tamamen farklı bir zaman dilimine konuk olduk. Roma döneminde geçen “Vita Brevis”, ilk sezon finali “Atın Bulunuşu” kadar olmasa da gayet keyifli, absürtlüğün doruklarında gezinen bir bölümdü…

Sezon genelinde birbirinden çok farklı konular işlense de özellikle sezonun ilk bölümlerinde “toplumsal öfke”, ana temaydı. Sezonun ilk bölümü olan “Vücutçu Yalvaç” ve dördüncü bölüm “Sokak Röportajı” bu temadaki son derece başarılı bölümlerdi. Vücutçu Yalvaç, komedi anlamında bence sezonun erken zirvesiydi ki ilk sezonda da en çok ilk bölümü sevmiştim. “Sokak Röportajı” ise sadece komedi yönüyle değil aksiyon, gerilim, merak gibi unsurlarıyla da dizinin bugüne kadarki en akılda kalıcı bölümlerinden biriydi… “Kuki”, “Çaça ve Cosplay” ve de “Gelin Başı” sezonun çok fazla güldürüp eğlendiren diğer bölümlerinden en çok öne çıkanlardılar…

İlk sezon, dizinin en büyük kusurunun bölümlerin gereğinden fazla uzayıp finalini zayıflatması olduğunu belirtmiştim. İkinci sezonda bölüm sayısının 12’den 10’a düşmesinin de etkisiyle bölüm bazlı kalitede ciddi bir artış yakalanmış. Fakat bölüm süreleri ise benim isteğimle ters orantılı olacak şekilde biraz daha uzamış. Hemen her bölümde yaşanan bu durum bölümlerin gücünü zayıflatmış, en iyi bölümlerde bile mükemmelliğin karşısındaki en büyük neden olmuş…

Yakaladığı özgün komedi anlayışıyla Gibi, ikinci sezonuyla ilk sezonun da epey üzerine çıkarak son dönemdeki en iyi yerli komedi olduğunu göstermiş oldu. Şimdiden üç ve dördüncü sezon onayı alan dizinin, uzun yıllar boyunca aynı kalite ve eğlenceye sahip yeni bölümlerle karşımızda olması en büyük temennimiz…

Gibi 2. Sezon

8.5

Puan

8.5/10