Aslında geçen yılın Oscar yarışının içerisinde olmasını beklediğimiz Foxcatcher, hem geçen yılki yarışın kalabalık oluşu hem de sanırım tam olarak yetiştirilmemesi nedeniyle sürpriz sayılabilecek bir kararla bu yıla sarkıtılmıştı. Cannes Film Festivalinde gösterime giren film önce orada Bennett Miller’ın kazandığı en iyi yönetmen ödülüyle adından söz ettirdi. Ardından da Oscarlara kadar adını taşımayı başardı. Dünkü Oscarlarda da en iyi film adaylığını kaçırsa da çoğu önemli dallarda olan 5 Oscar adaylığı almayı başardı.

Moneyball ile son yıllardaki en başarılı spor filmlerinden birine imza atan Bennett Miller Foxcatcher ile yine spor etrafında gelişen bir filme imza atmış. Fakat bu kez işin dramatik tarafı çok daha fazla yoğun. Spor filminden ziyade bir sporcunun hayatından dramatik bir kesiti anlatıyor demek daha doğru olacaktır Foxcatcher için.

Channing Tatum, Mark Ruffalo

Foxcatcher gerçek bir hikayeden yola çıkılarak hazırlanmış bir film. Amerika’nın çok zengin ailelerinden gelme biri olan John du Pont aynı zamanda güreşe de çok ilgilidir. Kendi çiftliğinde Foxcatcher Takımı adında bir güreş takımı kurmak ister. Hedefi ülkesine madalyalar kazandıran, ülkesi adına gurur kaynağı olacak sporcular yetiştirmektir. Bu doğrultuda hikayemizin odağındaki ana karakter olan Mark Schultz’u çağırır ve takıma dahil eder. Öte yandan Mark Schultz hayatı boyunca kendisi gibi çok başarılı bir güreşçi olan abisi Dave Schultz’un desteğiyle var olmuş biridir. Kısa bir süre sonra John du Pont ile Mark Schultz arasındaki yakın bir baba-oğul ilişkisi başlar fakat bir noktada üç karakter arasındaki ilişkide beklenmeyen gelişmeler yaşanır.

Eğer filmle ilgili spoiler yemediyseniz bu yazı dışında Foxcatcher adını gördüğünüz yerden kaçmanızı öneririm. Çünkü film gerçek bir hikayeden yola çıkılarak hazırlandığı için spoiler yemesi oldukça kolay. Ben neler olacağını bilmeden izledim ve gerçekten zevk aldım. Gerçi bilerek izleseydim de çok bir şey fark etmezdi ama yine de böylesi daha bir iyi oldu sanki.

Foxcatcher, herkesin sevebileceği yapıda bir film değil. Çok çok ağır bir yapıda ilerleyen film; bol güreşli, bol aksiyonlu bir başarı hikayesi filmi bekleyenleri hayal kırıklığına uğratabilir. Başta da dediğim gibi ağır bir karakter draması aslında Foxcatcher. Fakat özellikle oyunculuklar o kadar başarılı ki ağır ağır işlenmiş o diyaloglar gerçekten izleyiciye keyif veriyor. Tabii belli noktaların biraz fazla uzatıldığını bazı şeylerin yeterince iyi aktarılamadığını kabul ediyorum. Özellikle filmin ilk yarısından sonra yer yer sıkıldığımı da itiraf etmeliyim. Fakat sonuyla birlikte izlemeye değer bir film olduğunu çok daha iyi anlıyorsunuz.

Mark Ruffalo, Steve Carell

Filmin en çok konuşulan yanlarından biri de oyunculukları oldu bildiğiniz gibi. Hem Steve Carell hem de Mark Ruffalo Oscar’a aday oldu. Bunun dışında da film çeşitli yerlerden oyunculukları nedeniyle özel ödül aldı. Tek tek ele alacak olursak…

Foxcatcher’ın asıl başrolünü Steve Carell sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Her ne kadar afişte Steve Carell öne çıkarılıyor olsa da başrolümüz Channing Tatum. Daha çok gişe filmleriyle tanınan oyuncu kariyerinde doğru bir planlama yaparak belki de Bradley Cooper’ın izinden gitmeye hazırlanıyor. Bu filmle birlikte üst düzey dramatik rollerde de gayet iyi iş çıkarabileceğini göstermiş. Fakat başrolde olmasına rağmen filmin diğer iki yıldızının yanında biraz sönük kaldığını da kabul etmek gerek.

Filmin en iyisi kesinlikle Steve Carell. Daha çok komedi oyuncusu olarak bildiğimiz Steve Carell, kariyerinde yeni bir sayfa açtı ve komedinin tam zıttı bir rolde izleyiciyle buluştu. Ağır makyajıyla birlikte tamamen başka birine dönüşen Steve Carell’in performansı bence kesinlikle Oscar adaylığını hak ediyordu. Eğer yarışın dışında kalsaydı gerçek anlamda yılın en çok hakkı yenen isimlerinden biri olacaktı. Her ne kadar beğenmeyenleri olsa da ben bu tarz performanslara bayılıyorum. Bence karakterin durumunu çok iyi yansıtmış Carell ve benim bu yıl içerisindeki en çok beğendiğim oyunculuk performanslarından biri oldu kendisinin performansı.

Steve Carell

Filmin üçüncü ismi ise Mark Ruffalo. Son yılların çıkıştaki isimlerinden olan ve benim de her geçen gün daha çok sevmeye başladığım Ruffalo, filmdeki çok iyi performanslardan birine imza atmış. Bence Oscar adaylığını o da hak etmiş performansıyla.

Sonuç olarak Foxcatcher, özellikle oyunculuk performanslarının öne çıktığı çok ağır işlenmiş fakat bir o kadar etkileyici olmayı başarabilmiş oldukça iyi bir film. Eğer beklentilerinizi bu yönde ayarlarsanız büyük ölçüde keyif alarak izleyebileceğinizi düşünüyorum. Tabii herkesin sevemeyeceği bir film olduğunu da bir kez daha belirtmem gerek.

Foxcatcher

7.5

Puan

7.5/10

Yorum Yazın

Email adresiniz yayınlanmayacak.