Yılın dikkat çeken yabancı filmlerinden bir tanesi ilk kez kendi topraklarındaki Cannes Film Festivalinde görücüye çıkan ve büyük beğeni toplayan Fransız yapımı Elle oldu. Aynı zamanda Fransa’nın Oscar yarışındaki aday adayı konumunda bulunan film şu sıralar ülkemizde de Film Ekimi nedeniyle epey gündemde. Ben de hazır film gündemdeyken Oscar’daki yabancı dildeki film kategorisinin aday adaylarına bu filmle başlamak istedim. Karşımda ise kötü olmayan ama abartıldığı kadar da iyi olmayan bir film buldum.
Filme adını veren Elle, orta yaşlarda varlık ve itibar sahibi bir kadındır. Bir video oyunu şirketinde yetkin pozisyondadır. Bir gün kendi evinde tecavüze uğrar, fakat durumu polise bildirmeyip tecavüzcüyü kendi bulup onunla yüzleşmek ister. Bu sırada tecavüzcü de mesajlarla Elle’i taciz etmeyi sürdürür. Biz de film boyunca Elle’in bu talihsiz olay sonrasında yaşadıklarını izliyoruz…
Elle, ilk başlarıyla sağlam bir gerilim ve gizem filmi izleyecekmişiz gibi gözükse de bu türleri filmin ana türleri olarak seçmeyi reddetmiş. Filmin en büyük artılarından biri yönetmen Paul Verhoeven’ın başarılı yönetimi olmuş. Yönetmen filme ağırlığını koyarak yeterince iyi olmayan senaryodan izlenesi, sürükleyici bir iş çıkarmayı başarmış. Özellikle gerilim ağırlıklı sahnelerdeki yönetimi başarılı buldum ve doğrusu gerilimin filmdeki ağırlığının daha fazla olmasını da isterdim. Yönetmenlik ne kadar başarılıysa senaryo ise bir o kadar eksikti bana kalırsa. Filmde mantığa sığdırmanın zor olduğu pek çok olay yaşanıyor ve bunlar ilk kısımdan itibaren başlayıp sonuna kadar devam ediyor. Elle’in empati yapmayı zor kılan bir karaktere sahip olması ve etrafındakileriyle olan ilişkilerinin yeterince iyi yansıtılamaması da film için dezavantaj haline dönüşüyor.
Filmin başrolünde yer alan Isabelle Huppert bu yılın en çok övgü alan kadın oyuncu performanslarından birine sahip. Şüphesiz Huppert, film boyunca başarılı üst düzey bir performans ortaya koyuyor ama şahsen yılın en iyilerinden biri olarak göreceğimi çok fazla sanmıyorum. Filmin tek karakter üzerine kurulu olması ve zorlayıcı sahnelerinin de olması oyuncuyu öne çıkartıyor ama Huppert yerine başka biri oynasa da çok fazla şey değişmezdi gibi geliyor bana.
Özetle sonlandırmak gerekirse Elle, bana kalırsa iyi bir yönetmenlik ürünü olan ama senaryosunda bazı sorunlar olan ortalamanın üstü bir film. Filme daha çok olumlu bakıyor olsam da hakkındaki abartılı övgüleri anlayabilmek pek mümkün değil. Yine de yılın üst düzey işlerinden biri olduğunu kabul edebilirim. Keşke konuyu biraz daha iyi şekilde senaryolaştırabilselermiş…
[…] 2000’li yıllarını pek üretken geçirdiği söylenemez. Buna karşın 2016 yapımı Elle, yönetmenin hala iyi filmler yapabildiğini gözler önüne sermişti. 83 yaşındaki yönetmenin […]