Sinema sürprizlerle dolu bir serüven. Pek çok kez hiç ummadığım filmler favorilerim arasına girerken bazen de “aha bunu kesin severim” dediğim filmler hayal kırıklığına uğratabiliyor. Bu filmlerden biri de ne yazık ki John Carney’in son filmi olan “Sing Street” oldu. 2007 yapımı Once filmiyle ünlense de benim ilk kez iki yıl önceki “Begin Again” ile tanıdığım bir yönetmen olan John Carney müzik odaklı filmlerine üçüncüsünü bu yılki Sing Street ile ekledi. Müzik odaklı filmleri seven biri olarak özellikle Begin Again’e bayılan biri olarak, gençliğe geçiş çağındaki karakter odaklı filmleri seven biri olarak bir de üstüne eleştirmenlerden aldığı olumlu yorumları ekleyince Sing Street benim için kesin beğeneceğim filmler listesine eklenmiş gözüküyordu ama ne yazık ki büyük hayal kırıklığına uğradım.
80’li yıllarda geçen filmde İrlandalı bir genç bir müzik grubu kurma hayaliyle tutuşuyor ve bunun için her şeyi karşısına almayı göze alıyor. Tanıştığı ilginç bir kız ise bu yolda ona güç veren bir unsur olarak yer alıyor. Hayallerin peşinden gitmeyi konu alan film ne yazık ki ne çok orijinal bir şey sunabiliyor ne de yönetmenin bir önceki filmi Begin Again’de yakaladığı samimiyeti yakalayabiliyor. Üstelik filmin müzikleri de beni tam anlamıyla etkilemeyi başaramadı.
Filmin başrolü Ferdia Walsh-Peelo ilk filmi için gayet iyi bir oyun ortaya koymuş. Muhtemelen ilerleyen yıllarda daha çok işte karşımıza çıkacaktır. Fakat filmin asıl parlayan ismi genç oyuncu Lucy Boynton olmuş. Zaten filmi biraz olsun ilgi çekici kılan onun olduğu sahnelerdi. Game of Thrones’tan Serçeparmak olarak tanıdığımız Aidan Gillen ve Orphan Black’ten Mrs. S olarak tanıdığımız Maria Doyle Kennedy filmdeki diğer isimler olsa da film içerisinde önemli bir role sahip olduklarını söylemek zor.
Özetle Sing Street büyük beklentilerle izlediğim ama ne yazık ki benim için vasatı aşamayan bir film oldu. Yer yer beğendiğim kısımları olsa da genel olarak izlemekten keyif alamadım. Sanırım bundaki temel etken de filmden bana bir sıcaklık geçmemesi oldu. Buna karşın filmin olarak genel olarak çok beğenilmesine hatta Begin Again’den bile fazla beğenilmesine ise epey şaşırdım doğrusu…
Yorum Yazın