Kendilerine has, çoğu zaman absürtlüklerle dolu tarzlarıyla sinema dünyasında özel bir yeri olan Coen Kardeşler, kağıt üzerinde yılın en iddialı işlerinden biri olarak gözüken “Hail, Caesar!” ile üç yıllık aranın ardından geri döndüler. Filmin Oscar sezonundan hemen sonra vizyona girmesi kafalarda soru işaretleri oluşturmuştu ve film hakkında kafamızda şüpheler oluşturmuştu. Filme gelen hem eleştirmen hem de izleyici tepkileri çok parlak olmasa da ben filmden umudumu kaybetmemiştim. Özellikle sinema sektörüne dair filmleri genel olarak sevdiğimden dolayı çok seveceğimi tahmin ediyordum, ne yazık ki Hail, Caesar! Coen’lerin zayıf işlerinden biri olmuş.
1950’li yıllarda Hollywood’da geçen hikaye, “Hail, Caesar!” adlı bir filmin çekimi esnasında yaşanan olayları konu alıyor. Bu sırada Hollywood’a hatta kapitalist sisteme eleştiri getirmeyi de amaç ediniyor. Ana konu aslında iyi gibi gözükse de senaryonun pek başarılı olduğunu söylemek güç.
Filmin beni en çok çeken yanlarından biri yıldızlarla dolu oyuncu kadrosuydu ama ne yazık ki bu kadro büyük ölçüde göstermelikmiş. Scarlett Johansson, Tilda Swinton, Frances McDormand, Jonah Hill, Channing Tatum, Alison Pill gibi yıldız isimler filmde çok kısa bir süre alıyorlar. Özellikle Jonah Hill’in yer aldığı süre epey az ve filme hiçbir şey katmamış.
Hollywood’daki bir stüdyoda problemleri gidermekle görevli olan Eddie Mannix’i canlandıran Josh Brolin filmde en çok süre alan isim. Daha önce de No Country For Old Men, True Grit gibi Coen Kardeşler filmlerinde yer alan Josh Brolin’in çok ilgi çekici bir performans sergilediğini söylemek güç. Buna karşın filmdeki süresi yüksek olan yardımcı oyunculardan George Clooney ve Alden Ehrenreich performanslarıyla filmin en önemli artılarından birini oluşturmuş. Özellikle George Clooney’nin görmeye pek alışkın olmadığımız türden eğlenceli performansını çok sevdim. Bu iki isme üçüncü olarak Ralph Fiennes da eklenebilir. Az süre alanlardan ise Channing Tatum’un müzikal sahnesine bayıldım, filmdeki en güzel sahnelerden biriydi…
Hail, Caesar! sevmeye çok hazır olduğum bir filmdi, aslında fena da bulmadım ama beklentilerimin epey altında kaldığı bir gerçek. Yer yer epey eğlendirse de özellikle sonlara doğru filmin temposu çok düştü ve bana kalırsa konu da epey havada kaldı. Keşke daha iyi olabilseydi…
Yorum Yazın