Geçtiğimiz yılın ödül sezonundan bu yıla sarkan filmlerden bir tanesi de son olarak 2012’de Holy Motors’u çeken aykırı Fransız yönetmen Leos Carax’ın merakla bekleyeni çok olan ilk İngilizce filmi “Annette” oldu. İlk açılışını Cannes Film Festivali’nde yapan film, burada tam da beklendiği üzere çok uç noktalarda tepkiler aldı. Nefret edeni çok olsa da film, yönetmenine festivalin prestijli ödüllerinden “en iyi yönetmen” ödülünü getirdi… Geçtiğimiz hafta neredeyse tüm dünyada Amazon Prime Video’da gösterime giren film, platformun Türkiye’ye hiç önem vermeme politikasının bir parçası olarak ülke katalogunda yer almadı…
Henry McHenry (Adam Driver) ünlü ve oldukça aykırı bir stand-up sanatçısıdır. Devasa salonlarda oynayan büyük gösterilere imza atan Henry, sahnede provokatif tavırlar sergilemekten hiç çekinmemektedir. Henry’nin sevgilisi Ann de aynı derecede ünlü bir opera sanatçısıdır ve birbirini çok seven mutlu çiftimiz magazin dünyasının gözdesi durumundadır. Fakat bu mutlu birliktelik, çiftimizin çok özel bir bebek olan Annette’e sahip olmasıyla birlikte çeşitli testlerden geçmeye başlayacaktır…
Annette, son derece ilginç bir deneyim yaşatacağını daha ilk sahnesinden belli eden bir yapım. Önemli bir kısmı müzikal şeklinde olan film, ana akım izleyicisinin tamamlamayı bile başarmasının çok zor olduğu türden tuhaflıklara sahip. Şahsen filmin ilk kısımdaki tuhaflıklarını heyecan verici bulsam da özellikle tat kaçırıcı olabileceği için detaya girmeyeceğim bebeğin ortaya çıkışıyla birlikte filmden hızla soğumaya başladım. Bebekle ilgili tuhaflıklar filmin kendi uçuk dünyası içinde bile bana çok fazla geldi. Fazlasıyla rahatsız edici buldum…
Müzikal seven biri olarak filmin müzikal tarafını fena bulmadım. Zaten filmin ilk kısımdaki heyecan vericiliğin de temel sebebi müzikal kısımlardaydı. Fakat film ilerledikçe müzikal numaralar da giderek sıradanlaşmaya başladı. Neredeyse tüm şarkıların kendi içinde çok tekrarlı olması da bunun sebeplerindendi. Film bittiğinde geriye akılda kalıcı neredeyse tek bir şarkı dahi kalmadı…
Son dönemin en gözde oyuncularından biri olan Adam Driver, yine kendine yakışan bir rol bulmuş. Kalitesini takdir etmesi kolay, fakat bütünüyle sevmesi çok zor bir performans sergilemiş. Karakterinin sevilebilir olmaktan çok uzak oluşu bunun ana nedeni durumunda. Marion Cotillard her zamanki büyüleyici hallerinden bir esintiyle karşımızdaydı. Buna karşın karakterinin filmde daha fazla yer kaplamasını ve derinleştirilmesini isterdim… Filmin sürpriz iyisi ise The Big Bang Theory’den tanıdığımız Simon Helberg idi. Bu rolü çok isteyen ve sırf bu rol için Fransız vatandaşlığı alarak ilginç bir bilgi notuna imza atan oyuncu, ikinci kısmın nadir iyi işleyen yanlarından birini oluşturmuş…
Annette, eğer Leos Carax’ın sanat anlayışından bihaber şekilde sıradan bir sinema filmi ya da müzikal beklentisiyle izlemeye kalkarsanız nefret etme ihtimalinizin çok yüksek olduğu bir film. Buna karşın sinemanın sınırlarını büken yapımlara ilgi duyuyorsanız ve çok değişik bir sinema deneyimi yaşamak isterseniz şans vermekte özgürsünüz. Belki bebek Annette’i daha az rahatsız edici bulsaydım film Annette’i daha çok sevebilirdim, bu haliyle sadece bazı sahnelerini sevmekle sınırlı kaldığım bir yapım oldu…