İlk filmi 2018 yapımı Searching ile sıra dışı bir başarıya imza atan Hint kökenli Amerikalı yönetmen Aneesh Chaganty, iki yıllık aranın ardından yine çarpıcı bir filmle geri döndü. Normalde korku türüne göz kırpan yapısıyla çok heveslisi olmayabileceğim türden bir film olsa da ilk filminde çok başarılı bulduğum yönetmenin etkisiyle gözüm kapalı listeme ekledim ve hiç pişman olmadım. Aneesh Chaganty, her ne kadar ilk filmin epey altında kalsa da ikinci filmiyle sinemanın matematiklerini iyi bilen, yüksek potansiyelli bir yönetmen olduğunu bir kez daha gösteriyor…
Chloe (Kiera Allen), üniversite hayalleri kuran ve hayallerine ulaşma yolunda emin adımlarla ilerleyen yürüme engelli bir genç kızdır. Chloe, engellere hapsolmamış ve kendini her alanda geliştirmiş, iyi bir yaşam sürmektedir. Fakat evleri merkezi yerden uzaktadır ve okula gitmek yerine eğitim hayatı boyunca evden eğitim görmektedir. Annesi Diane (Sarah Paulson) ise bu konudaki en büyük destekçisidir. Anne-kızın oldukça iyi ilişkileri vardır. Fakat Chloe’nin bir gün annesinin kendisinden bir şeyler sakladığını düşünmesiyle birlikte bu ilişki bambaşka bir boyut kazanmaya başlayacaktır…
Run, daha ilk dakikalarından itibaren farklı bir yapım olduğunu hissettiriyor ve çok kısa sürede izleyiciyi içerisine almayı başarıyor. Gerek yönetmenlik, gerek kurgu, gerekse müzik kullanımı bu özgünlüğü pekiştiren unsurlar olarak dikkat çekiyor. Hikayenin kendisi de bir hayli ilgi çekici ve merak unsurunu büyük ölçüde canlı tutmayı başarıyor. Her ne kadar korku filmi gibi pazarlansa da korku filmlerinin klişelerine ya da doğaüstü olaylara başvurmuyor. Daha çok gerilim ve aksiyon türlerinin başarılı bir birlikteliği olduğu söylenebilir. İşin gizem kısmı da belli bir yere kadar çok başarılı olsa da bu kısma fazla bağlananlar nispeten hayal kırıklığı yaşayabilirler. Özellikle bu tür yapımları çok izleyen izleyiciler için bazı kısımlar tahmin edilebilir kalabilir, fakat bunun filmden alınan keyife etki ettiğini düşünmüyorum. Bana göre filmin asıl büyük eksisi ise anne karakterinin motivasyonunun aktarılmamış olması. Filmi bir adım öteye taşıyabilecek bir meselede filmimiz ne yazık ki sınıfta kalıyor…
Run’ın yüksek seyir zevki sunan bir yapım olmasındaki en büyük paylardan biri başrol oyuncusu Kiera Allen’a ait. Filmi izledikten sonra gerçekten son yıllarda engelli olduğunu öğrenince şaşırdığım oyuncu (yanlış anlaşılmasın asıl şaşırma sebebim Hollywood’un genelde engelli rollerde engelli oyuncular seçmiyor oluşu, zaten film de bu tercihiyle bu duruma dikkat çekmek istemiş) gerçekten şahane bir seçim olmuş. Baştan sona çok iyi bir gerilim performansı sunmuş. Neredeyse her zaman doğru kararlar verişiyle izleyicinin karakteri sevmesini çok kolay hale getirilmiş, onunla bağ kurmak çok kolay bir hal almış. Tabii yine kaliteli bir performans sunan başarılı oyuncu Sarah Paulson’un da hakkını teslim etmek gerekir…
Searching sonrası Aneesh Chaganty’nin her işini takip etmek gereken yönetmenlerden biri olduğunu düşünüyordum ki bu düşüncem muhteşem olmaktan uzak olmasına karşın ikinci filmiyle pekişti. Belki ana akım izleyiciyi kolay avlayabilmek adına belli kısımlarda formüllere fazla yaslanan bir iş ama bu formülleri çok iyi uygulayan ve yüksek seyir zevki sunan bir iş. Yüksek beklentiyle girmemekle birlikte şans vermenizi öneririm…