Klasik sitcom formatının günümüzdeki en önemli temsilcisi olan yapımcı Chuck Lorre’un Emmy ödüllü dizisi Mom, geçtiğimiz günlerde beşinci sezonunu da geride bıraktı. Hem komik hem de üslendiği sosyal misyon açısından önemli olan dizi, geçtiğimiz dördüncü sezonuyla düşüşe geçmeye başlamıştı. Ne yazık ki düşüş grafiği beşinci sezonda da devam etti. Her ne kadar hala yüksek reytingler alarak uzun süre devam edecek gibi gözükse de sanırım benim için Mom’ın ömrü yavaş yavaş son demlerine gelmeye başladı…
Alkol bağımlığından yeni kurtulan iki çocuklu bekar anne Christy’yi (Anna Faris) odağına alarak başlayan dizi, üç nesil boyunca sorunlu bir aileyi konu alıyordu. Fakat dizi ilerledikçe başlangıçtaki yapı büyük ölçüde değişti. Allison Janney’nin üstün performansının da etkisiyle Bonnie karakteri giderek ön plana çıktı ve en az Christy kadar ön planda yer alır hale geldi. İkilinin adsız alkolikler toplantılarındaki diğer arkadaşlarını da katınca dizi iyiden iyiye hayatlarını toparlamaya çalışan kadınların mücadelesi haline döndü ki dizinin sonradan böyle bir misyonu benimsemesi bence oldukça anlamlıydı. Fakat ilk baştaki yapının tamamen yok sayılması ise giderek rahatsız edici olmaya başladı. Daha önce de Christy’nin kızı Violet ve oğlu Roscoe’nun giderek varlıklarının azalmasını eleştirmiştim. Bu sezon ise durum iyice belirginleşti ve jenerikten dahi çıkarıldılar. Daha da ilginci ne Violet ne Roscoe tek bir bölümde dahi yer almadılar. Christy’nin alkoliklikten uzaklaşması, okula dönmesi ve daha iyi bir hayat için çabalaması takdire şayan ancak bunu yaparken çocuklarına tamamen ilgisiz bir anne olması, onların adını dahi anmaması Christy’nin örnek kişiliğine ciddi anlamda gölge düşürüyor. Bu kararın nedeni nedir bilemiyorum ama bana kalırsa özellikle Violet diziye konu zenginliği de katıyordu. Oyuncuların performansları da gayet olumluydu. Roscoe özelinde ise baba Baxter karakteri dizinin en renkli karakterlerindendi. Neyse ki onu en azından bir bölümde konuk olarak görebildik…
Diziye üçüncü sezon sonlarında katılan Adam’ın (William Fichtner) dizideki etkinliği bu sezon iyice arttı. Bonnie ile ilişkilerinin ileri aşamaya taşınması sezonun önemli gelişmelerinden oldu. Engelli bir karakterin bu özelliğine vurgu yapılmadan dizide yer verilmesi dizinin önemli doğrularından biri. Jill’i oynayan Jaime Pressly’nin gerçek hayattaki hamileliğinin diziye yansıması ise oldukça ilginç oldu. Psikolojik sorunlarından dolayı Jill’in aşırı kilo sorunuyla boğuşması ilginç bir tercihti…
Uzun lafın kısası Mom’ın beşinci sezonu benim için dizinin şu ana kadarki en zayıf sezonuydu. Dizideki karakterlerin azaltılması ister istemez konu zenginliğinin de azalmasına sebep oldu. Anna Faris ve Allison Janney’nin harika performansları diziyi taşımaya devam etse de dizinin eskisi kadar güldürmediği bir gerçek. Umarım dizi gelecek sezondan itibaren düşüşe son vererek yeniden iyi günlerine döner, yoksa beni kaybetme yolunda ilerlemeye başlayacak…
Yorum Yazın