Sinemayı seven çoğu kişinin sevemediği bir tür olan müzikallerle aram 2012’de izlediğim Tom Hooper imzalı Les Miserables’tan beri oldukça iyi. Son dönemde artan masal furyasına da genel anlamda olumlu baktığım için Into the Woods’u bu yıl en çok seveceğim filmlerden biri olarak tahmin ediyordum. Emily Blunt, Anna Kendrick ve fragmanda parlayan Meryl Streep filmle ilgili beklentimi iyice yükselmişti. Fakat ne yazık ki Into the Woods genel anlamda beklentileri karşılamadı ve Oscar’da da üç tane adaylık almasına rağmen büyük dallarda varlık gösteremedi. Yine ben karşımda iyi bir müzikal bulacağıma inanıyordum ve pek yanılmış da sayılmam.
Into the Woods, çocukluktan beri bildiğimiz pek çok masalın bir araya gelişiyle oluşan bir müzikal. Bir fırıncı ve eşinin çocukları olmamaktadır ve bir cadı kendisinden istenen malzemeler getirilirse bu sorunu çözecektir. Çiftimiz ormanın derinliklerine giderek istenenleri aramaya başlar bu süreçte Sindirella, Kırmızı Başlıklı Kız, Rapunzel gibi masal karakterleriyle muhatap olmaları gerekir. Tüm bu karakterlerin bir araya gelmesiyle ortaya ilginç bir çalışma çıkmış. Tabii Into the Woods ilk kez bu filmde uygulanan bir müzikal değil daha önce de pek çok kez sahnelenmiş çok ünlü bir müzikal ama ben ilk kez izledim ve bildiğim kadarıyla bugüne kadar en çok ses getiren Into the Woods versiyonu da bu oldu.
Into the Woods, büyük oranda müzikal kısımlardan oluşan bir film ama Les Miserables gibi tamamen diyalogsuz da değil. Şahsen müzikal olan kısımları genel anlamda başarılı bulsam da öyle akıllarda kalıcı, unutulmayacak bir şarkı da yoktu. Fakat filmin temel sorunu ise kurgusunun iyi yapılamamış olması. Bence pek gerekli olmayan ve yer yer sıkıcı bulduğum ikinci kısım çok uzatılmış. Belki ilk kısım uzatılıp ikinci kısım hiç olmasaymış veya çok kısa bir kısımdan ibaret olarak kalsaymış akıcılık sorunu yaşayan bir film olmayabilirmiş Into the Woods.
Into the Woods’un en iyi performansı bu performansla 1473. Oscar adaylığını kazanan Meryl Streep’e ait. Afişte öne çıkarılmasına karşın Meryl Streep’in filmde gözüktüğü süre çok da fazla değil. Streep’in ilk kısımdaki cadı performansı kesinlikle başarılı ve filme çok şey katmış. Bence zayıf rakipleri de göz önünde bulundurulursa Oscar adaylığını kesinlikle hak ediyor. Hatta yarışın zayıflığında ödülü alsa bile kimsenin pek itiraz hakkı olmaz sanıyorum.
Filmin ödüllerde boy gösteren bir diğer performansı Emily Blunt’ın performansı oldu ve bu filmdeki rolüyle Altın Küre adayı olmayı başardı. Emily Blunt son yıllarda herkesin olduğu gibi benim de dikkatimi çeken bir isim ve başarılı olmasını istiyordum bu filmde ama performansının ödüllük bir performans olmadığı açık. Ben Emily Blunt’tan ziyade filmin bir diğer kadın oyuncusu olan Anna Kendrick’i beğendim. Onun da filmde hemen hemen Emily Blunt kadar süresi vardı. Belki yardımcı oyuncu kategorisinde önünde Meryl Streep olmasa Anna Kendrick de konuşuluyor olabilirdi bu ödül döneminde.
Film ile ilgili adı en az anılan kişilerden biri olsa da James Corden filmde başrol konumunda gösterilebilecek belki de tek kişi ve aldığı süre epey fazla. Buna karşın performansı sıradan. Johnny Depp, kurt performansıyla az süre almasına karşın yine dikkat çekici. Chris Pine ve diğer isimlerden akılda kalıcı bir performansa sahip birisi yok.
Sonuç olarak Into the Woods müzikal sevenlerin kaçırmaması gereken bir film, hele ki elle tutulur müzikallerin çok az sayıda olduğunu düşünüldüğünde. Fakat beklentilerin çok yüksek tutulmamasında fayda var. Ben müzikalleri seven biri olarak filmi beğendim fakat çok daha iyi olabileceğini de kabul ediyorum, keşke ikinci kısım daha iyi olsaydı da umduğum gibi yılın en iyi filmleri arasına girebilseydi. Bu haliyle sadece iyi bir filmdi benim için. Müzikal sevmeyenler için ise ısrar edebileceğim bir film değil Into the Woods ama müzikal niye sevilmez ki? Siz de sevsenize?
Into the Woods
Yorum Yazın