Amerikan televizyonlarında son yıllarda hemen hemen tüm üst düzey drama dizileri kablolu kanallardan ve Netflix gibi online platformlardan çıkmaya başladı. Bir zamanlar Lost, Prison Break, Fringe, 24, House M.D. gibi pek çok unutulmaz diziye ev sahipliği yapan ulusal kanallar ise birbirinin kopyası polisiye dizilerinin çöplüğü haline geldi. Artık yavaş yavaş ulusal kanal dizilerinden umudu kesmeye başlamıştık ki bu yıl önce her ne kadar ben bir türlü sevemeyip sezonu tamamlayamasam da How to Get Away With Murder gibi yeni bir hit dizi çıktı. Ardından ise asıl bomba olan Empire çıktı. Reyting anlamında çok kötü bir sezon geçiren Fox’ta yayınlanan dizi inanılmaz bir başarı elde ederek herkesi kıskandırdı. Amerika’da son yıllarda 2 reyting alan diziler bile başarılı sayılıp sezonlarca devam edebiliyor, 3 reyting alan dizilerin durumu ise çok çok iyi olarak görülüyor. Zaten o durumda sadece birkaç dizi var. Fakat Empire, öyle bir başarı elde etti ki sezon finalinde 7 reytinge yaklaştı ve The Big Bang Theory’yi de geride bırakıp en çok izlenen dizi olma unvanını ele geçirdi.
Empire’ın arkasındaki isimlerin başında son olarak The Butler filmiyle karşımıza çıkan Oscar adayı yönetmen Lee Daniels bulunuyor. Aynı zamanda dizinin ilk iki bölümünü de Lee Daniels bizzat kendisi yönetiyor. Lee Daniels, bu dizi için gerçekten işini çok ciddiye almış ve Terrence Howard, Taraji P. Henson başta olmak üzere pek çok önemli ismi de kadroya dahil etmeyi başarmış. Sonuç olarak ise ortaya gerçekten son yılların en iyi ulusal kanal draması çıkmış…
Diziye adını veren Empire, Lucious Lyon ve Cookie Lyon’ın birlikte kurduğu bir hiphop müzik şirketidir. Lucious dizinin ilk bölümünde ALS hastası olduğunu ve az ömrü kaldığını öğrenir. Bunun üzerine de üç oğlunu toplayıp içlerinden birinin Empire’ın yeni varisi olacağını söyler. Empire her ne kadar tamamen yasal bir şirket gibi gözükse de Lucious ve Cookie aynı zamanda pek çok kirli işlerin de içindedir. Cookie yıllar önce hapse girmiştir ve dizinin ilk bölümünde Cookie’nin dönüşü de ortalığı karıştırır…
Empire aslında tarz olarak pembe dizi olarak tabir ettiğimiz dizilerin tarzına benziyor. Sürekli entrikalar, hızlı gelişen olaylar falan ama Empire bundan çok daha fazlasını da vaat ediyor. Dizinin bana kalırsa en büyük artısı müzikal olarak da çok başarılı oluşu. Dizinin içerisinde yer alan her şarkı özenle hazırlanmış ve normalde dizilerde şarkılı kısımlar geçsin istenirken Empire’da şarkılar hiç bitmesin istedim. Bununla birlikte konunun da daha önce pek görmediğimiz bir konu oluşu ve senaryonun iyi bir şekilde yazılması dizide aksiyonu sürekli yüksek tutuyor.
Empire’ı şimdiden baya övdüm ama aslında ilk bölümü izledikten sonra diziyi bırakma kararı aldığımı da söyleyim. Dizide ilk bölüm sonunda pek fazla sevdiğim şey olmamıştı ve terk etme kararı almıştım. Fakat dizinin sürekli yükselen reyting başarısı üzerine bir şans daha verdim ve ikinci bölümden itibaren diziye gittikçe bağlandım. Hemen hemen her bölümde üstüne koyan dizi sezonun sonlarına yaklaştıkça iyice zirve yaptı. Yani diyeceğim şu ki sakın dizi ile ilgili kararı ilk bölümden vermeyin. Mutlaka 3-4 bölüm devam edin, dizinin gittikçe daha iyi olacağından emin olabilirsiniz.
Biraz da karakterler ve onlara hayat veren oyuncular üzerinden devam edelim…
Terrence Howard’ın canlandırdığı Lucious Lyon, ünlü bir hiphop yıldızı ve Empire’ın kurucusu. Lucious’un en çok öne çıkan özelliği kocaman bir egoya sahip olması ve Empire’ın başarısı için her türlü şeyi yapabilecek biri olması. Terrence Howard’ın başarıyla canlandırdığı karakter her ne kadar çoğu zaman kendinden nefret ettirse de ilginç bir şekilde kendisine hayranlık beslememize de neden olmuyor değil.
Taraji P. Henson tarafından canlandırılan Cookie dizinin en renkli karakteri. Lucious ile birlikte kurduğu Empire için hapishanede yıllarını geçirmiş olsa da döndüğünde hiç ummadığı bir tablo vardır karşısında. Özellikle en küçük çocuk olan Hakeem ile ilişkisi neredeyse yoktur, çünkü bebekken ayrılmaları gerekmiştir. Lucious’ın Cookie’nin yokluğunda işleri tamamen kendi üstüne alması ve bir de üstüne yeni bir eş adayının olması Cookie için zor günlerin habercisidir. Cookie genellikle diziyi izleyenlerin en sevdiği karakterlerden biri ve Taraji P. Henson’ın performansının bunda payı çok büyük. Kendisinin Emmy ve diğer ödüllerde de ciddi bir şansının olduğuna inanıyorum.
Dizinin yeni keşiflerinden biri olan Bryshere Y. Gray ailenin en küçük oğlu Hakeem’i canlandırıyor. Hakeem babasının veliaht olarak gördüğü rap ağırlıklı şarkılar söyleyen şımarık bir çocuk. Özellikle ilk bölümlerde ben dahil pek çok kişi için sinir bozucu bir karakter gibi gözükse de bölümler ilerledikçe sinir bozuculuk tamamen yok olmasa da büyük ölçüde yerini sempatikliğe bırakıyor.
Her ne kadar çocuk yaşta oyunculuğa adımını atmış olsa da Jussie Smollett asıl çıkışını Empire ile yaptı ve dizide Jamal adlı ortanca kardeşi canlandırıyor. Jamal, küçüklüğünden beri eşcinsel oluşu nedeniyle babası tarafından üvey evlat muamelesi görür. Fakat müzik konusunda gerçekten inanılmaz yeteneklidir ve annesi Cookie bu yeteneği ortaya çıkarmakta kararlıdır.
Ailenin en büyük oğlu Andre ya da kısaca Dre ise yine fazla tanınmayan bir aktör olan Trai Byers tarafından canlandırılıyor. Dre’nin en büyük sıkıntısı ise ailedeki müzik konusundaki tek yeteneksiz kişi olmasıdır. O da bu açığını kapatmak için iyi bir eğitim alıp yönetim anlamında başarılı olmak istese de müzik yeteneğinin olmaması Empire’daki konumu için şüphesiz büyük bir dezavantajdır.
Saydığım bu ana karakterlerin yanı sıra Empire’a renk katan pek çok konuk oyuncu var. Oscar adayı oyuncu Gabourey Sidibe, Lucious’ın sempatik yardımcısını canlandırıyor ve çoğu bölümde karşımıza çıkıyor. Serayah’ın canlandırdığı genç star Tiana karakteri de şarkılarını beğendiğim, diziye renk katan karakterlerden biri. Bunun dışında Empire içerisinde pek çok önemli oyuncu, şarkıcı konuk olarak yer alıyorlar. Bu geniş konuk oyuncu havuzu da dizinin önemli artılarından biri. Hatta gelen haberlere göre gelecek sezon Oprah Winfrey ve Common gibi yeni isimler de bu havuza dahil olacaklarmış…
Uzun lafın kısası Empire, her ne kadar ilk bölümde bırakmanın kıyısından dönmüş olsam da sezon sonu itibariyle rahatlıkla tavsiye edebileceğim kesinlikle izlemeye değer dizilerden biri. Özellikle müziğe de ilgi duyan kişiler diziden daha fazla tat alacaklardır. Fakat tekrar hatırlatayım diziyi ilk bölümlerden bırakmayın, birkaç bölümlük süre verin. Pişman olmayacaksınız…
[…] müzik sektörü draması Empire, ikinci sezonunu da geçtiğimiz haftalarda tamamladı. İlk sezon yazımda fazlaca övdüğüm, bana göre yılın en iyilerinden olan diziyle ilgili olarak ikinci sezon […]