Yılın dikkat çeken bağımsızlarından biri Koreli yönetmen Kogonada’nın ilk filmi olma özelliğini taşıyan Columbus oldu. Eleştirmenlerin çok sevdiği film, belki herkesin seveceği bir film değil ama herkesin içinden bir şeyleri sevebileceği bir film olmuş…
Amerika’nın Indiana eyaletine bağlı Columbus şehrinde geçiyor hikayemiz. Koreli Jin, saygın bir mimar olan babasının ölüm döşeğine düşmesi üzerine Columbus’a gelmiştir. Fakat Jin’in babasıyla ilişkisi yok denilecek kadar azdır ve babasının ölme ihtimali dahi ona pek anlam ifade etmemektedir. Diğer yandan genç bir kız olan Casey ise uyuşturucu bağımlılığından dolayı tedavi gören annesiyle birlikte kalmaktadır. Kendi hayallerini hiçe sayma pahasına annesinin yanında onun en büyük destekçisidir. Aile kavramına iki tamamen zıt çerçeveden yaklaşan bu ikilinin yolları kesişir ve aralarında bir dostluk kurulur…
Columbus’ta yönetmenin Richard Linklater etkisinde kaldığı rahatlıkla hissediliyor. Filmdeki dinginlik ve replik yoğunluğu Linklater’ın meşhur Before üçlemesini çağrıştırıyor. Özellikle sanat ve mimari üzerine olan diyaloglar yer yer gerçekten ilgi çekici. Fakat film boyunca süregelen bu aşırı dinginlik, enerjisizlik bir süre sonra rahatsız edici hale gelmeye başlıyor. Filmin 1 saat 40 dakikalık aslında gayet normal olan süresi gereğinden uzunmuş hissi yaratıyor…
Columbus’un en iyi yanı ne diye soracak olursanız beni filme bağlayan görüntü yönetimi olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Mekan seçimlerindeki başarı da görüntü yönetimiyle birleşince ortaya pek çok harika görüntü çıkmış. Tabii Haley Lu Richardson’ın harika performansını da es geçmemek gerek. Genç oyuncu etkili performansıyla filmi izlenebilir kılan temel etkenlerden olmuş. John Cho da üzerine düşeni yerine getirmiş. Kadroda benim ilgimi çeken bir başka isim Gabriel rolüyle Rory Culkin oldu. Filmin en ilgi çekici karakterlerden birinin bu kadar az kullanılması ise talihsizlik olmuş.
Uzun lafın kısası Columbus, fazlasıyla ağır tempolu, bol diyaloglu oluşuyla herkese hitap etmeyen bir film. Fakat başarılı görüntü yönetimi, Haley Lu Richardson’ın harika performansıyla ve bazı çarpıcı diyaloglarıyla izlenebilir nitelikte…
Yorum Yazın