Sadece bu yılın değil, son birkaç yılın en çok beklenti yaratan projelerinden biriydi Ana de Armas’ın Marilyn Monroe’yu canlandıracağı biyografi. Filmden ilk fotoğraflar paylaşıldığından beri Ana de Armas’a Oscar getirebilecek film olduğunu düşünüp, gelmiş geçmiş belki de en büyük film yıldızı olan Marilyn Monroe’yu daha yakından tanıyacak olmanın heyecanını taşımaya başladık. Fakat çok geçmeden Netflix ve filmin yönetmeni Andrew Dominik arasındaki anlaşmazlıklar basına yansımaya başladı. Belli ki Andrew Dominik, beklentilerden çok daha sert, uzun ve müstehcen bir film tasarlamıştı kafasında ve düşüncelerini uygulamakta kararlıydı. Neticede Amerika’da uzun yıllar sonra ilk kez bir filme NC-17 değerlendirmesi, yani 17 yaşından küçüklere yasak getirildi. İşte o Blonde geçtiğimiz hafta Türkiye dahil tüm dünyada Netflix’teki yerini aldı, büyük tartışmaları beraberinde getirerek…

Filme ilerleyen yıllarda Marilyn Monroe olacak Norma’nın çocukluk yıllarıyla başlıyoruz. Babasını hiç tanımamış bu küçük kız, annesinin psikolojik sorunlarıyla birlikte çok zorlu bir çocukluk geçiriyor. Güzelliğiyle insanları büyüleyen Norma, genç bir kız haline geldiğinde Hollywood patronlarının radarına kolayca giriyor ve kısa sürede büyük bir Hollywood starı haline geliyor. Bu uğurda ilk andan itibaren ağır bedeller ödeyen Marilyn Monroe, hayatındaki hemen hemen tüm erkeklerce istismar edilmekten kaçınamıyor…

Blonde, Joyce Carol Oates tarafından yazılmış kurgusal romandan uyarlanan bir film. Filmin yönetmeni Andrew Dominik, aynı zamanda senaryoyu uyarlama görevini de üstlenmiş ve izleyiciyi Marilyn Monroe’nun dramıyla boğmayı hedefleyen örneğine pek rastlamadığımız türden bir yapıma imza atmış. 2 saat 46 dakikalık aşırı uzun süresi boyunca izleyiciye adeta işkence çektirmeye çalışan yönetmen, bu işkenceyi biraz olsun çekilir kılmak için görüntü yönetmenliği numaralarına başvurmuş ve sürekli teknik değiştiren çok farklı bir görüntü yönetmenliği denemesinde bulunmuş. Tabii ki bu yeterli olmamış ve katlanılması oldukça zor bir film çıkmış ortaya…

İzleyiciyi çok zorlayan bir film olmasını kenara koyacak olursak Blonde’ın asıl problemi gerçeklerle çok fazla ilgilenmeden Marilyn Monroe’nun hatırasına gösterdiği saygısızlık. Gerçekliği şüpheli olan pek çok iddia, sırf Marilyn Monroe’nun yaşadığı zorlukları pekiştirmek için filme en rahatsız edici halleriyle konulmuş. Üstelik başka ünlü isimler de gerçekliği kanıtlanmamış ve asla cevap şansı olmayan ağır ithamlarla zan altında bırakılmış. Bunlar yapılırken Monroe’nun ruh hali yakalanamadığı gibi, kendisi son derece basit ve tek boyutlu bir karakter olarak yansıtılmış. Tüm zamanların en komik filmlerinden birine imza atan, insanlarda hep pozitif duygular yaratan bu kadına dair neredeyse hiçbir pozitiflik gösterilmemiş…

Filmin en çok heyecan yaratan unsuru Ana de Armas’ın performansı ise son derece başarılı. Saç ve makyaj tasarımıyla da birlikte Marilyn Monroe ile bütünleşen Kübalı oyuncu, beklendiği üzere kariyerinin en iyi ve en gösterişli performansını sergiliyor. Filmin aldığı korkunç tepkilerden sonra Oscar’daki şansının da zayıfladığı bir gerçek ancak hiç sevilmeyen filmlerden Oscar adaylığı çıkarabilen istisnai isimler arasına dahil olabilecek düzeyde bir performans var ortada… Filmin diğer ünlü oyuncularından en iyi performansı anne rolündeki Julianne Nicholson göstermiş. Adrien Brody, Bobby Cannavale filmin oyuncu kadrosundaki diğer ünlü isimler. Brad Pitt’in ise filmin mutfağındaki önemli yapımcılardan olduğunun notunu düşmek gerek…

Blonde, Hollywood tarihinin en ünlü yıldızlarından birinin arkasındaki karanlık perdelere odaklanan bir film. Fakat bunu pek doğru yol ve yöntemlerle yapabildiği söylenemez. Olması gerekenin neredeyse iki katı kadar süreye sahip filmi Ana de Armas’ın harika performansı, başarılı müzikleri ve farklı görüntü yönetmenliği de kurtaramamış. Maalesef yılın hayal kırıklıklarından…

Blonde

4.5

Puan

4.5/10