Pandemi nedeniyle sinema dünyası tarihte eşi benzeri pek görülmemiş bir dönem geçiriyor. Sürecin doğal etkilerinden en önemlisi pek çok filmin vizyon tarihini ileri tarihe atmak zorunda kalması oldu. Durum böyle olunca Oscar ödüllerini dağıtan Akademi de sezonu uzatarak normalde 31 Aralık’la biten yıl sonunu bu yıla özel 28 Şubat’a uzatma kararı aldı. Böylece sinema dünyasındaki her şeyin Oscarlara göre hareket ettiğini düşünürsek 2020 sinema sezonu 28 Şubat’a kadar uzamış oldu. Bu nedenle ben de 28 Şubat 2021’e kadar gösterime giren filmleri 2020 filmi olarak değerlendirmek durumundayım. Bu yılla sınırlı kalmasını umduğum bu zoraki garipliğin ilk kurbanı ise Netflix’in büyük merakla beklenen yerli filmi Azizler oldu…
Netflix’in kısa süre önce ilan ettiği birbirinden iddialı yerli yapımlar arasında beni en çok heyecanlandıranıydı Azizler. En sevdiğim iki aktif yerli oyuncu sorulsa muhtemelen cevabım olacak Haluk Bilginer ve Engin Günaydın’ın başrolleri paylaşması bile başlı başına yeterliyken Binnur Kaya, Fatih Artman, Öner Erkan, İrem Sak, İlker Aksum gibi birbirinden yetenekli ve sevdiğim oyuncunun varlığı inanılmaz heyecan vericiydi. Bunun yanı sıra işin arka planında senaryoda Berkun Oya, yönetmenlikte Taylan Biraderler’in varlığı güven veriyordu. Özellikle de Berkun Oya’nın bu yıl imza attığı dizisi Bir Başkadır’ın muhteşemliği beklentiyi arşa çıkarmıştı. Filmin yılın en sevdiklerimin arasına girmesine kesin gözle bakmak bir yana “acaba yıllar sonra 10 tam puan verdiğim ilk film olur mu?” şeklinde de düşündürmüştü. Tüm bunlara karşın sonuç ne yazık ki dev bir hüsran oldu…
Aziz (Engin Günaydın), evli ve çocuklu ablasıyla birlikte aynı evde yaşayan orta yaşlı bir adamdır. Önemli bir şirkette iyi gözüken bir işe sahip olmakla birlikte mutsuz bir birlikteliğe sahiptir ve sevgilisi Burcu’dan (İrem Sak) ayrılmak istemektedir. Aziz’in tek mutsuzluğu birlikteliğinde değildir. Evde aşırı büyümüş de küçülmüş yeğeni Caner (Göktuğ Yıldırım) ona hayatı dar etmektedir, iş arkadaşlarıyla da düzgün bir ilişki sahibi değildir. En iyi anlaştığı kişi, ona en samimi hislerle yaklaşan kişi ise yaşça kendisinden büyük olan Erbil’den (Haluk Bilginer) başkası değildir…
Erbil ise daha farklı bir yalnızlığın ortasındadır. Eşi Kamuran (Binnur Kaya) yıllar önce vefat etmiştir ve Erbil bu zamansız ölümün etkilerini üzerinden atamamıştır. Sürekli eşinin fotoğrafıyla konuşmakta ve akli dengesine yönelik çeşitli yönlerden alarm vermektedir…
Azizler, orta yaş yalnızlığını kara mizah ile anlatmaya yeltense de istediklerini seyirciye aktarma konusunda çok yetersiz kalmış, pek çok yönden kusurlu bir film. Olay örgüsü olarak eldeki malzeme çok zayıf, karakterlerin pek çoğu derinleştirilememiş, motivasyonları aktarılamamış. En basitinden filmin temel noktalarından biri olan Aziz – Burcu ilişkisi çok havada kalan, son derece karikatürize bir ilişki olmuş. Oysa Aziz karakterini daha iyi anlayabilmemiz için bu ilişki çok kilit bir öneme sahip…
Erbil karakteri üzerinden ilerleyen filmin diğer kısmı ise nispeten daha eli yüzü düzgün kabul edilebilir. Eşini kaybettikten sonra eksantrik birisine dönüşmüş depresif bir adamın hikayesi kara mizahla birlikte iyi işlemiş. Fakat orada da bir süre sonra tekrara düşülmüş ve sonuç kısmı ne yazık ki tatmin edici olmamış…
Konu anlamında bu kadar sıkıntıdan bahsettikten sonra mizah, tek başına bile filmin kurtarıcısı olabilirmiş. Bol bol güldürebilen bir film olsaydı filmin diğer kusurlarını görmezden gelip, “iyi eğlendirdi” diyebilirdik. Fakat Azizler için ne yazık ki bu da çok mümkün değil. Aslında film, sevdiğim tarzda bir mizah anlayışına sahip ama nedense burada hiçbir şey pek iyi işlememiş. Filmin iyi esprilerinin çoğu fragmanda kullanılanlardan ibaret…
Filmin bir de ayrı paragraf ayırmak gereken çocuk karakteri var… Aziz’in kabadayı yeğeni Caner, karşımıza az çıkan cinsten bir çocuk karakter. Açıkçası ben komiklikten ziyade kendisini son derece sinir bozucu buldum. Filmin geneliyle de uyumsuz buldum. Daha çok gişede 3.5 milyon kişiye ulaşıp seriye dönüşmüş, fakat hiçbir şekilde umrumda olmayacak türden komedi başrollerine uygun bir karakter olmuş… Buna karşın Okan Yalabık’ın konuk olduğu kısımda bu karakter üzerinden yapılan diyalogların filmin en çok eğlendiğim kısımlarından olduğunu da itiraf etmeliyim…
Filmin zengin oyuncu kadrosunda ben en çok yine tahmin edeceğiniz üzere Haluk Bilginer’i beğendim. Görmeye alışkın olduğumuzun dışında bir karakterde görmek güzeldi, karakterinin filmin en iyi karakteri olmasında payı yüksekti… Engin Günaydın, daha önceden oynadığı karakterlerin ortalaması gibi bir performansla karşımıza çıkmış. Bence hayal kırıklığıydı… Kadrodaki diğer isimler ise ne yazık ki hepsi birbirinden etkisizdi. Biraz önce belirttiğim Okan Yalabık’ı hariç tutacak olursak Öner Erkan, Fatih Artman, İrem Sak, İlker Aksum, Halit Ergenç, Bergüzar Korel gibi birbirinden önemli isimlerin filme katkısı yok denecek kadar azdı. Böyle devasa bir kadrodan bu kadar az verim alabilmek ayrı bir meziyet olmalı…
Uzun lafın kısası Azizler, dev beklentilerle başlayıp dev hayal kırıklığına uğradığım bir yapım oldu. Ele almak istediği konuda son derece başarısız olması bir yana komedi yönüyle de çok zayıftı. Birkaç iyi espri ve iyi sahne dışında ne yazık ki filmden geriye pek bir şey kalmayacak…