Şahsiyet – 2. Sezon

Puhutv’de 2018 yılında başlayıp büyük beğeni toplayan ve Haluk Bilginer’e uluslararası alanda ödüller kazandıran Şahsiyet, uzun bir aranın ardından Gain’de geri döndü. Doğrusu tek sezonluk gördüğüm dizinin devamına dair endişelerim yüksekti ve izlemekte hiç aceleci davranmadım. Fakat düşük beklentilerimin aksine henüz ilk bölümden karşımda güçlü bir ikinci sezon buldum. Stil ve oyunculuk açısından şahane ilk sezon, benim için senaryo ve akıcılık açısından yeterince iyi değildi. İkinci sezonda ise iyi olan yanlar korunduğu gibi efsaneleşebilecek potansiyelde başarılı bir kötü adam karakteri yaratılmış. Elbette Erdal Özyağcılar’ın canlandırdığı karakterden bahsediyorum. Hem hikayesi hem oyunculuğuyla dolu dolu olan bu karakter, ikinci sezonu alıp götürmüş… Muhtemelen çoğu kişi benimle aynı fikirde değildir ama ben ilk sezondan da çok sevdim, hem de sevmemeye kendimi hazırlamışken…

Şahsiyet 2. Sezon
8.4

Frasier (2023) – 1. Sezon

1993-2004 yılları arasında fırtınalar estiren efsane sitcom Frasier sil baştan geri döndü! 5 kez kazandığı “en iyi komedi dizisi” dalında Emmy ödülüyle bugün hala Modern Family ile birlikte rekoru paylaşan diziyi Kelsey Grammer’ın bir süredir canlandırmak istediği biliniyordu. Ben de uzun yıllardır diziyi yaya yaya izleyen biri olarak bu gelişmeleri uzaktan takip ediyordum. Nihayet Paramount+ ile birlikte dizi ekranlara geri döndü ve ben de kenarda beklettiğim eski sezonları tükettim… Hikayenin yeni dizisinde roller değişiyor. Seattle’dan Boston’a taşınan dizide Frasier, bu kez oğlunun yanına taşınan taraf oluyor. Babasından çok farklı bir karaktere sahip olan Freddy (Jack Cutmore-Scott), bir itfaiyecidir ve babasından tamamen kopmuştur. Kendi babasının ölümünün etkisiyle Frasier, hayatını gözden geçirip oğluyla arasındaki bağları düzeltmeyi kendine amaç edinir… Hiç şüphe yok ki yeni model Frasier, eskisi gibi bir kült olamayacak. Fakat hem dizinin ruhunu hem de bitip tükenmekte olan sitcom ruhunu günümüze bence çok iyi taşımış. Yeni nesillere diziyi tanıtma ihtimali de gayet pozitif. Niles Crane gibi komedi yükünü çekecek bir karakter eksikliği, senaristlerin eskisi kadar parlak olmadıkları hissediliyor. Fakat potansiyel inanılmaz yüksek. Umarım uzun soluklu bir devam dizisi olur ve Dr. Frasier Crane hayatımızda yer edinmeyi sürdürür…

Frasier (2023) 1. Sezon
8.2

Mahsun J – 1. Sezon

Nasıl başardığımı bilmesem de aşırı popüler bazı sosyal medya figürlerini tamamıyla görmezden gelebiliyorum. Nedensizce bunu yaptığım kişilerden biri de Röportaj Adam olarak ünlenen Mahsun Karaca’ydı. Mahsun Karaca’nın radarıma girişini sağlayan ise hakkında epey övgü duyduğum Gain dizisi Mahsun J oldu. İstanbul’un kenar mahallelerinden birinde geçim sıkıntısı içindeki bir kuryenin çareyi jigololukta bulmasını konu alan dizi, Türk televizyonları için fazla cesur konusundan aksiyonu bol bir komedi üretmeyi başarmış. Dizide başta başrol Mahsun Karaca olmak üzere oyunculuklar ve teknik kalite oldukça iyi durumda. Eda Akalın’ın performansını ve canlandırdığı karakteri çok sevdim. Bana yerli Emmy Rossum havası verdi. Ayça Damgacı’nın karakteri sezonun en çarpıcı karakteriyken doz aşımı nedeniyle katlanması zor bir hal almış. Epeydir hiçbir yapımda karşıma çıkmayan Yosi Mizrahi kadronun iyilerindendi. İkinci sezon onayını alan dizi, son dönemin iyileri arasında…

Mahsun J 1. Sezon
7.9

Ru – 1. Sezon

Pek ümitli olmadığım halde Gain’de üyelik almışken şans vermek istediğim dizilerden biri oldu Ru. Fakat beni fazla zorlanmadan kendine bağladı. Daha önce Annemin Yarası’nda izleyip başarılı bulduğum Meryem Uzerli’nin sempatikliğinin yanı sıra Zafer Algöz, Emre Karayel, Şevval Sam gibi isimler diziyle bağlantımı kolaylaştırdı. Orta yaşlı bir kadınla henüz üniversite sınavını yeni tamamlamış genç bir erkeğin ilişkisini odağına alan dizi, son dönemde popüler örnekleri artan şef dizilerine de yeni bir örnek teşkil ediyor. Meryem Uzerli’nin Türk televizyonlarında bugüne kadar gördüğüm sanırsam en cesur sahnelere imza attığı dizide Zafer Algöz’ün karakterini de bir hayli ilgi çekici, eğlenceli buldum. İlk kez bu dizide rastladığım Burak Berkay Akgül’ün performansı unutulabilir fakat karakteri orijinal. Hoş ama boş bir dizi olarak ilerleyen dizi, son anda yaptığı ters köşeyle ikinci sezonu hakkında ciddi merak uyandırdı. Umarım yarattıkları beklentinin hakkını verebilirler…

Ru 1. Sezon
7.4

Yarın Yokmuş Gibi – 1. Sezon

Yazıyı biraz Gain özel bölümüne dönüştürmüş olacağım fakat yüksek performans, az içerik nedeniyle nadiren üyelik aldığım platformdaki dizileri topluca eritmiş oldum. Gain’in hakkını vermek gerekir ki az sayıdaki içeriklerinin hemen hepsi özenle seçilmiş değerli işler. Bunlardan biri de Tuba Büyüküstün ve Halit Ergenç’in iki kişilik, dört bölümlük mini dizisi Yarın Yokmuş Gibi idi. Bir gazetecenin hiç de tarzı olmayan bir ünlü röportajıyla görevlendirilmesiyle başlayan dizi, tek mekan ve çok kısa bir zaman dilimi içerisinde derinliği son derece yüksek diyaloglar sunuyor. Bu tip doyurucu diyaloglu yapımları seven biri olarak bu diziyi de epey değerli buldum. Klasik televizyonlarda bu tip yapımların barınması imkansızdı fakat dijital televizyonculukta bu tip özgün işlerin daha fazla olması gerekiyor…

Yarın Yokmuş Gibi 1. Sezon
8.2

Ted – 1. Sezon

Seth MacFarlane’in ünlü komedisi Ted’in dizi olarak (prequel) yeniden çevrilmesi bende hiç de heyecan yaratıcı bir olay değildi. Fakat dizinin aldığı yüksek puanlar bir şans verme ihtiyacı hissettirdi ki verdiğim bu şanstan son derece hoşnut kaldım. Günümüzde politik doğruculuğun öldürdüğü Amerikan komedisinin 90’lı, 2000’li yıllarından izler sunan dizi hem eğlendiriyor hem nostaljik hissiyat yaratıyor. İlginç şekilde filmden epey farklı bir yolu çiziyor ve bence filmden daha başarılı. Başroldeki Max Burkholder dahil kadro ve karakterlerin tamamı özenle seçilmiş. Sezonun sürpriz iyisi…

Ted 1. Sezon
8.0