Blogun sıkı takipçilerinden biriyseniz iki yıldır merakla beklediğim film listelerimde A Hologram for the King’i en üst sıralara koyduğumu hatırlıyorsunuzdur. Aslında 2015’te vizyona girmesi beklenen filmden uzun süre boyunca haber alınamadı ve en son bu yılın ilk yarısında apar topar gösterime girerek izleyiciyle buluştu. Filmi merakla bekleme sebeplerimden ilki ve daha önemli olanı elbette başrolünde Tom Hanks’in yer almasıydı. Özellikle son yıllarda tıpkı 90’ların sonunda 2000’lerin başında olduğu gibi hep tam isabet filmler seçmeye başlayan Hanks’in yine yanılmayacağını düşünüyordum. Bir de buna Cloud Atlas, Run Lola Run, Perfume gibi birbirinden orijinal filmlerde imzası bulunan, başarılı bulduğum yönetmen Tom Tykwer eklenince benim açımdan A Hologram for the King merakla beklenecek bir proje olmuş oldu.

Planlandığı tarihten geç çıkan ve uzun süre haber alınamayan filmler ne yazık ki genel olarak hayal kırıklığına dönüşüyor. A Hologram for the King’in de durumu aslında tam olarak bu profile uyuyor olsa da ben bu duruma inanmamak için direndim ve filmin vizyona girmesiyle gelen ortalama yorumlara pek aldırış etmedim. Fakat ne yazık ki “A Hologram for the King” beklentileri karşılaşamaktan uzak, kötü olmayan ama yeterince iyi olamayan bir film…

A Hologram for the King, hem hayatta hem de işinde pek başarılı olamayan Alan Clay’in Arabistan kralına bir proje satmaya çalışan IT çalışanının hikayesini anlatıyor. Filmin adında yer alan hologram da aslında satılmaya çalışılan projeden geliyor fakat filmin aslında ana konusuna pek de yoğunlaştığını söylemek zor. Aslında A Hologram for the King, tamamen farklı bir kültüre adapte olmaya çalışan bir adamın sade hikayesinden başka bir şey değil. Bill Murray ve Scarlet Johansson’lu 2003 yapımı Lost in Translation filmine benzetilmesi mümkün olsa da A Hologram for the King, kalabalıkta yalnızlaşmaktan ziyade kültür şokunu ön planda tutmayı tercih ediyor.

A Hologram for the King - 2

Filmin zayıf olmasının esas nedeni senaryonun yetersizliğinden kaynaklanıyor. Film, Dave Eggers’ın çok satmış romanından uyarlanmış ama doğrusu hikaye çok basit ve yetersiz. Yer yer ilgi çekici olduğunu kabul ediyorum ama özellikle finali çok yetersiz, olayların düzgün bir şekilde bağlanamıyor oluşu çok tatsız. Tom Tykwer’ın böyle bir senaryoyu filmleştirmeye kalkması da beni şaşırttı açıkçası. Her ne kadar izlemediğim çok filmi bulunsa da izlediğim tüm filmlerinde sıradışı hikayeleri sıra dışı yollarla anlatmayı tercih eden Tom Tykwer’ın nasıl bu kadar sıradan bir senaryoya talip olduğuna inanmakta zorlandım. Yönetmenlik olarak da Tom Tykwer’ın izlediğim en zayıf işiydi.

A Hologram for the King’in en büyük artısı şüphesiz Tom Hanks’i izleyebilme şansıydı. Usta oyuncu, hala ne kadar yetenekli bir oyuncu olduğunu bir kez daha gözler önüne sererek tüm filmi sırtlamış. Her ne kadar kariyerinin son yıllarındaki üst düzey filmler arasında zayıf kalan bir çıkıntı eklenmiş olsa da Tom Hanks’i Alan Clay rolünde izlemek hoşuma gitti aslına bakılırsa. Keşke filmin senaryosu da daha iyi olsaydı da bu iyi performans boşa gitmiş olmasaydı…

Özetle A Hologram for the King, eğer elinizde fazla alternatif yoksa “vakit geçirmelik” diyebileceğimiz ortalama bir film. Ana konusu çok zayıf ve filmin genel olarak pek beğenilmemesi bu yüzden ama ben izlerken çoğu kısmından keyif aldım, zaten süresi de ideal uzunlukta. Siz de benim gibi Tom Hanks’i çok sevenlerdenseniz şans verebilirsiniz ama fazla beklentiye girmemenizi öneririm.

A Hologram for the King

6.5

Puan

6.5/10

Yorum Yazın

Email adresiniz yayınlanmayacak.