Senaristi olduğu Masum, hem senaristi hem yönetmeni olduğu Bir Başkadır ile yerli dijital dizilerimizin en parlak örneklerinden ikisini üreten Berkun Oya, bu kez en iyi yerli dijital platform filmimizle karşımızda… Başarılı senarist & yönetmenin iyi yaptığı iki işi birden üstlendiği iki buçuk saatlik Netflix filmi, yine yayınlanır yayınlanmaz gündeme oturmayı başardı…

Bekir (Yılmaz Erdoğan) ve Havva (Funda Eryiğit), bundan otuz küsür yıl önce Almanya’da umduğunu bulamayarak memleketlerine dönmüş bir çifttir. Burada kendilerine bir ev yapıp tarımla uğraşan çift, üç çocuk sahibidir. Zincirleme travmatik olaylar sonucunda aile, kente göç eder… Hikayenin yıllar sonrasına geçtiğimizde ise ailenin büyük oğlu Kadir (Okan Yalabık), çocukluğundaki olayların etkisini dökmek üzere film çekmek üzere memleketindeki eve döner. Beraberinde de ailenin diğer fertlerini sürükler ve geçmişle hesaplaşmalar başlar…

Berkun Oya, günümüzdeki en yetenekli yönetmen ve senaristlerden biri olduğunu Cici ile bir kez daha göstermiş. Filmin ilmik ilmek işlenen senaryosu oldukça başarılı ve Türk sinemasında pek karşılaşmadığımız cinsten unsurlar içeriyor. Bununla birlikte tıpkı Bir Başkadır’da olduğu gibi dizideki hemen hemen tüm karakterler şahane şekilde derinleştirilmiş ve karakterlerin dönüştükleri kişilerin gerekçeleri çok iyi ele alınmış. Bittiğinde izleyiciye zekice planlanmış bu senaryoya hayran olması kalmış…

Cici’nin iyi bir film olmasında senaryonun yanı sıra yönetmenlik ve oyunculuk başarısının da payı çok yüksek. Berkun Oya, kamerayı Bir Başkadır’da alışkın olduğumuz yöntemlerle kullanmış ve sıradan mekanlardan dahi hayran kalınası görüntüler elde etmeyi bilmiş. Daha da önemlisi oyuncularından maksimum verim almayı başarmış… Filmde Okan Yalabık, Fatih Artman, Ayça Bingöl, Olgun Şimşek ve Yılmaz Erdoğan gibi ünlü isimlerden her biri üzerine düşeni çok iyi yapmış. Ben en çok daha önce de benzer rollerini izlemiş olsak da Okan Yalabık’ın performansını beğendim… Funda Eryiğit ve Nur Sürer’in aynı karakterin farklı yaşlarını oynaması ise kusursuz bir geçiş örneği sunmuş. Doğrusu bir süre Nur Sürer’i yaşlandırılmış Funda Eryiğit sanarak filmi izledim…

Filmin tüm bu pozitifliklerinin yanı sıra elbette ufak tefek olmamışlıkları da var. Filmin iki buçuk saatlik süresi bence uzun zaman dilimi ve çok sayıdaki karakteri hesaba katarsak makul bir süre. Fakat ilk kısımlardaki temposuzluk süreden bağımsız şekilde biraz sıkıntılıydı… Filmin esas sorunu ise ülkemiz sinemasının son dönemdeki kanayan yarası ses miksajındaydı. Diyalogları anlamak zaman zaman tekrar tekrar izlemeye rağmen çok zordu ve altyazı ihtiyacı doğuran cinsten bir başarısızlık söz konusuydu… Diyalogların bu kadar önemli olduğu bir filmde de bu şüphesiz önemli bir eksiydi…

Cici, sadece Netflix’in bugüne kadarki en iyi yerli filmi değil aynı zamanda yerli sinemamımızın son dönemde ürettiği en kıymetli filmlerden biri. Berkun Oya, umarım hem güçlü karakter ve toplum analizleri yapan hem de genel izleyiciye hitap etmeyi başarabilen kaliteli işlerine devam eder…

Cici

8.5

Puan

8.5/10